muğla gezilecek yerler saklıkent kanyonu

Seydikemer Gezilecek Yerler : En Güzel 11 Yer (Haritalı)

Muğla çok özel ve güzel bir şehir. Bu şehrin her bir yerinden ayrı bir cennet çıkıyor. İlçelerinin şöhreti Türkiye’deki bir çok ili sonda bırakır. Bilinen Bodrum, Marmaris ve Fethiye ilçelerinin dışında az bilinen ilçeleri de bir çok güzel yere ev sahipliği yapıyor. İşte bu güzel ilçelerden biri de bizim çok sevdiğimiz Seydikemer ilçesi.

Seydikemer gezilecek yerler listemi görünce bu ilçenin ne denli güzel olduğunu iyi anlayacaksınız. Mübarek ilçenin taşı toprağı antik kent. Tarihi güzelliklere ek olarak bir de doğal güzellikler var. Hele bir Saklıkent Kanyonu var ki dillere destan. Bu kanyon Seydikemer’de görmeniz gereken en önemli yer. Kayalardan fışkıran sular gerçekten doğa mucizesi gibi.

Seydikemer gezilecek yerler listeme geçmeden önce gezi haritamı size göstermem gerekiyor. Haritamdaki gezilecek yerleri birbirinin yakınlık durumuna göre sıraladım. Burada şu vurguyu yapmam lazım. Seydikemer Muğla’nın bir ilçesi ve Antalya’nın Kaş ilçesine sınır komşu. Yani Seydikemer ile Kaş’ın gezilecek yerleri iç içe. Örneğin Patara tarafı Kaş sınırlarında yer alıyor ama Seydikemer’e çok yakın. Listeme burayı da ekledim. Bölgede çok gezilecek yer var ama Seydikemer gezilecek yerler listesi genel olarak aşağıda sıraladığım yerlerden oluşuyor.

Seydikemer Gezilecek Yerler Haritası

Seydikemer Gezilecek Yerler Haritası (Harita üzerinde zoom yapabilir, numaralar üstüne tıklayabilirsiniz. Sıralama aşağıda)

Seydikemer Gezilecek Yerler:

  1. Saklıkent Kanyonu
  2. Gizlikent Şelalesi
  3. Tlos Antık Kenti
  4. Pınara Antik Kenti
  5. Sidyma Antik Kenti
  6. Ksanthos Antik Kenti
  7. Letoon Kutsal Alanı
  8. Kumluova ve Karadere Plajları
  9. Patara Plajı
  10. Patara Kum Tepeleri
  11. Patara Antik Kenti

Seydikemer Gezilecek Yerler

2012 yılına kadar Türkiye’de Seydikemer diye bir ilçe yoktu. Fakat 2012’de çıkan yasa ile Seydikemer Fethiye’den ayrılarak ayrı bir ilçe oldu. Ayrı bir ilçe olan Seydikemer hem Fethiye’ye hem de Antalya’nın Kaş ilçesi ile komşu durumda. Bu bölge sadece Muğla’nın değil Türkiye’nin en özel bölgeleri arasında. Fethiye’yi ve Kaş’ı anlatmama gerek yok. Yani bu taraflara tatil planlıyorsanız vaktiniz geniş olmalı çünkü gezilecek yerler çok fazla.😊

Seydikemer, dediğim gibi Muğla’ya bağlı ve Muğla’nın en güneyinde yer alan bir ilçe. İlçe Muğla’yı Antalya’ya bağlayan bir noktada bulunuyor. Seydikemer merkezde deniz yok. Seydikemer ilçe merkezinin denize uzaklığı yaklaşık 55-60 km arası iken ilçenin Fethiye merkeze uzaklığı 51 km. Seydikemer adını önceden Fethiye’ye bağlı olan Seydiler ile Kemer köylerinin adlarının birleşmesinden alıyor. Seydikemer hakkında genel bilgiler şimdilik bu kadar. Şimdi Seydikemer’de gezilecek yerlere geçelim.

Dediği gibi Seydikemer Gezilecek Yerler listesinde bol bol antik kent göreceksiniz. Bunun dışında namı dünyaya yayılan Saklıkent Kanyonu da Seydikemer ilçesi sınırlarında bulunuyor. Muğla’nın neredeyse tüm ilçeleri gezilecek yerler noktasında o kadar bereketli ki Seydikemer de bu bereketten nasibini güzel almış. Seydikemer’de yaşamak demek antik kentlerin arasında yaşamak demek. Bence bu ilçeyi ve gezilecek yerlerini çok seveceksiniz. Hadi başlayalım. İlk durağımız Saklıkent Kanyonu.

Saklıkent Kanyonu

muğla gezilecek yerler saklıkent kanyonu

muğla'da gezilecek yerler saklıkent

Saklıkent Kanyonu, Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı’nın kolu olan Karaçay’ın oluşturduğu bir kanyon. Suyun kolayca aşındırdığı kalkerli arazide, fay çatlaklarının da yardımıyla sarp ve derin bir kanyon oluşmuş. Saklıkent Kanyonu’nun uzunluğu 18 km, yüksekliği yaklaşık 200 metreye kadar ulaşıyor.

Saklıkent Kanyonu esasında Seydikemer ilçesi sınırlarında yer alıyorken genelde Fethiye Gezilecek Yerler listesinde geçer. Sebebi Seydikemer’in 2012 yılında Fethiye’den ayrılıp ayrı bir ilçe olması. Saklıkent Kanyonu buz gibi soğuk sularıyla, muhteşem doğasıyla, killi toprağıyla sizi sizden alıyor. Bu soğuk sularda 5 dk aralıksız durabilirseniz tebriki hak ediyorsunuz demektir.

Saklıkent Kanyonu yüksek sezonda çok kalabalık oluyor. Bu sezonda kanyona gidecekseniz sabah erken saatleri tercih edin. Çünkü öğleden sonra inanılmaz kalabalık.

Not: Saklıkent Kanyonu’nda yürüyüş yapacaksanız bazı tedbirleri almanız gerekiyor. Gitmeden önce kanyonun hava durumuna bakın. Kanyonda ileriye kadar yürüyüş yapacaksanız sağlam bir yürüyüş ayakkabısı şart. Terlikle yürümeyi denemeyin. Sırt çantanız bulunsun. Bastığınız yere dikkat edin, kayma riski çok fazla. Çocukla kanyon fikrinden uzak durun. Telefonunuzu sağlama alın. Mümkünse rehber ve kasket kullanın. Yanınıza içecek ve yiyecek almayı unutmayın.

Saklıkent Kanyonu’nun girişi ücretli. Öğrenci indirimi de var. Burada müze kart ve kredi kartı geçerli değil. Açık öğretim, yüksek lisans, doktora öğrencileri indirimden yararlanamıyor.

Saklıkent Kanyonu, Ölüdeniz’e yaklaşık 53 km uzaklıkta ve yol yaklaşık 1 saat sürüyor. Fethiye’ye 40 km uzakta bulunan Saklıkent Kanyonu’na toplu taşıma ile Fethiye Otogarın önünden hareket eden Saklıkent Fethiye dolmuşlarıyla ulaşabilirsiniz. Saklıkent Kanyonu yol tarifi ve konumu için buraya bir tık lütfen.

Not: Hava yağmurlu olursa kanyon tedbir için kapatılabiliyor. Saklıkent Kanyonu’nun İletişim Numarası: (0252) 659 01 01

Gizlikent Şelalesi

muğla şelaleleri

seydikemer hakkında bilgi

Tanrı Muğla’ya doğa konusunda çok cömert davranmış desek yeridir. Seydikemer’in cennetlerinden biri olan Gizlikent Şelalesini görünce bunu çok iyi anlayacaksınız. Şelalenin oldukça güzel biraz da zorlu bir parkuru var. Buraya gelirken suda yürüyüş yapacağınız için deniz ayakkabısı getirin. Ola ki ayakkabınız yoksa buradan da kiralayabilirsiniz. Seydikemer’in sıcağında serinlemek için sizi aşağıda efsane bir şelale bekliyor olacak. Şelaleye ulaşmak için yaklaşık 300 basamak inmeniz gerekiyor. Daha sonra suyun içinde yürüyüp şelaleye ulaşıyorsunuz.

Gizlikent Şelalesi’nin herhangi bir giriş ücreti yok. Giriş ücretsiz. Sadece araç park ücreti alınıyor. Burada bulunan restoranda bir şey yer içerseniz araç park ücreti hesaptan düşülüyor.

Saklıkent Kanyonu’na çok yakın olan Gizlikent Şelalesi, kanyona kadar gelmişken görmeniz gereken bir yer. Yolu biraz kötü olsa da kesinlikle gitmeye değer. Konum burada.

Tlos Antik Kenti

seydikemer gezilecek yerler tlos antik kenti

Saklıkent Kanyonu’ndan hemen sonra gidebileceğiniz, Muğla’da gezilecek tarihi yerler arasında yer alan, Akdağlar’da bulunan Tlos Antik Kenti müthiş bir manzaraya sahip. Eğer buraya Nisan-Mayıs dönemlerinde giderseniz Akdağlar’da kar erimemiş oluyor ve kartpostallık görüntüler sizi bekliyor. Tlos Antik Kenti’nin manzarası efsane ötesi. Buradaki kaya mezarları yine tasarım ve mimari açıdan oldukça etkileyici. Şimdi gelelim Tlos’un tarihine.

Tlos, tarihi süreçte arkeolojik, kültürel, dini ve ekonomik açıdan bölgenin parlayan yıldızı olmuş. Kent, Neolitik dönemden Demir çağa kadar kesintisiz devam eden yerleşimin izlerini taşıyor. Hatta Hititlerin yazılı kaynaklarında, (Anal, Yıllık) Tlos’tan ülke diye bahsedilmekte. Hristiyanlık tarihi açısından da önemli bir merkez olan Tlos, Likya’nın en önemli piskoposluk merkezlerinden biriymiş. Bu dinsel önemi 12. yüzyıla kadar devam etmiş. Ayrıca kent Osmanlı Dönemi’nin izlerini de taşıyor. Saklıkent sonrası burayı şiddetle görmenizi tavsiye ediyorum.

Tlos Antik Kenti’nin giriş ücreti var. Müze kart burada geçerli. Giriş ücretini yazmıyorum çünkü sürekli ücretler değişiyor. Tlos Antik Kenti’ne Saklıkent Kanyonu’na giderken ya da kanyondan dönerken uğrayabilirsiniz. Kent kanyona giderken solda, dönerken sağda kalıyor. Biraz tabelası küçük, dönüşü kaçırmayın. Konum ve yol tarifi için buraya tıklayabilirsiniz.

Pınara Antik Kenti

seydikemer gezilecek yerler

Pınara Antik Kenti görkemli kaya mezarlarıyla Seydikemer gezilecek yerler listesinin yıldızlı yerlerinden biri. Likya şehirleri arasında yer alan Pınara, dağlar arasında kalan güzel bir antik kent. Pınara ile ilgili detaylar aşağıda.

Pınara Antik Kenti’nin Tarihçesi: Pınara antik kenti adını antik yazar Stephanus’un, Byzantion Menekrotes’ten yaptığı alıntıya göre Xanthos’un nüfusu çok artınca yaşlılardan bir grubun Kragos Dağı’nın yüksekçe bir tepesinde bir kent kurup adına da yuvarlak anlamına gelen ‘Pınara’ demelerinden dolayı alıyormuş. Kentin erken döneme ait kalıntıların bulunduğu yukarı akropolün gerçekten yuvarlak biçimli olması, bu alıntının doğru olabileceğini gösteriyor.

Ünlü Coğrafyacı Strabon’un, Artemidoros’tan yaptığı alıntıya göre, Likya Birliği Meclisinde üç oy hakkına sahip altı kentten biri de Pınara kentiymiş. Strabon sayesinde bu bölgedeki antik kentler hakkında günümüze oldukça fazla bilgi aktarılmış.

Pınara Antik Kenti’nin giriş ücreti bulunmuyor. Kentin girişi ücretsiz. Pınara Antik Kenti, Seydikemer’in Minare Köyü’ne 2 km uzaklıkta bulunuyor. Köy sonrası yol bozuk. Dikkatli olmanızda fayda var. Bir de özellikle Babadağ tarafından geleceklerin ana yolu kullanmalarında fayda var. Navigasyon kısayı hesaplar ama mide bulantısını hesaplamaz.:)

Sidyma Antik Kenti

sidyma antik kenti

Sidyma Antik Kenti, Seydikemer’in Dodurga Mahallesi sınırları içerisinde bulunuyor. Şöyle ki Dodurga Mahallesi sakinleri antik kent kalıntıları arasında yaşamını sürdürüyor. Bu kalıntılar Roma dönemine ait olsa da kentte çıkan sikkeler kentin tarihinin daha eski olduğunu gösteriyor.

Sidyma’dan günümüze Roma dönemine ait Artemis mabedi, tiyatro, kaya mezarları, hamam, kilise ve mahallenin ortasında bulunan Stoa kalmış. Köyün ortasında kalan ve bugün çok iyi korunmuş durumda olan Stoa, İmparator Claudius zamanında (MS 41-54) tarafında yapılmış. Onun hemen yanı başındaki 9 metre uzunluğunda Artemis Mabedi de yine aynı döneme ait. Mahallenin girişinde, yalnızca kemerleri ayakta kalabilmiş hamam ve kilise kalıntıları da mevcut. Pınara Antik Kenti’nde de benzerleri olan, güvercin yuvası şeklindeki kaya mezarlarına ek olarak lahit şeklindeki mezarlar da Sidyma’nın sembolü durumunda.

Sidyma Antik Kenti’nin giriş ücreti bulunmuyor. Kentin girişi ücretsiz. Google’a Sidyma Antik Kenti yazdığınızda çıkan adres doğru değil. Doğru konum için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz. Google’daki adrese giderseniz kendinizi başka yerde bulabilirsiniz.

Ksanthos Antik Kenti

xantos antik kenti

Kaş sınırlarında bulunan Xanthos Antik Kenti, Seydikemer’e oldukça yakın konumda yer alıyor. Buradaki kaya mezarları çok güzel. Biz buraya gittiğimizde bir çok turist kafilesi gördük. Bölgedeki en güzel kentlerden olan Xantos’u Kaş’a ya da Seydikemer’e giderken muhakkak görmelisiniz. Şimdi gelelim tarihine.

Ksanthos, başlıca Likya ve Roma akropollerinden oluşan bugünkü Eşen Çayı kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde kurulmuş olan bir kent. M.Ö. 545-546 yıllarında Pers egemenliğine girene kadar bağımsızlığını sürdüren kent, M.Ö. 475–450 yılları arasında büyük bir yangın felaketi geçirmiş. M.Ö. 2. yy.’da Likya Birliğinin başkenti olan Ksanthos, M.Ö. 42 yılında Romalıların kontrolüne, daha sonraki dönemde ise 7. yy. Arap akınlarına kadar piskoposluk merkezi olarak Bizans egemenliğinde kalmış. Bir çok medeniyetin izlerini barındıran kent 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış.

Kentteki önemli yapılar arasında tiyatro, lahit mezarlar, akrapol ve önemli anıtlar yer alıyor. Ksanthos Antik Kenti’nin girişi ücretli. Müze kart burada geçerli. Konum bu bağlantıda.

Not: Bir zamanlar Ksanthos’ta yer alan ilki yüksek dikdörtgen yekpare kaide üzerindeki ölü ailesi ile yanındaki kadın gövdeli, kuş kanatlı yaratıklar olan ve ölülerin ruhlarını gökyüzüne taşıdıklarına inanılan “Harpy” kabartmalarının orijinal hali Biritish Museum’da sergileniyor. Burası çalınan tarihimizin üzücü yerlerinden biri.

Letoon Antik Kenti

letoon antik kenti

Dedim ya Seydikemer gezilecek yerlerin çoğunda antik kent var. İşte örneklerinden biri de Letoon. Seydikemer’in Kumluova Mahallesi’nde bulunan Letoon Antik Kenti’nin tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar dayanıyor. Letoon Antik Kenti döneminde Likya’nın dini merkezi konumundaymış. Turistik açıdan çok popüler olan Letoon Antik Kenti, 1988 yılında Unesco Dünya Mirası listesinde yerini almış. Likya yolu üzerinde bulunan kent ile ilgili detaylar aşağıda.

Döneminde dini açıdan önemli bir konumda bulunan Letoon’da yer alan kutsal alandaki Leto, Apollon ve Artemis tapınakları tarihi açıdan çok önemliymiş. Şehrin batısında bulunan Leto Tapınağı, Artemis ve Apollo’nun annesi Leto’ya adanmış olan en büyük tapınak. Bu tapınak civarında MÖ 4. yüzyıla ait olduğu düşünülen ve üç dille (Grekçe, Aramice ve Likçe) yazılmış bir kitabe bulunmuş. Kitabe halen Fethiye Müzesi’nde sergileniyor. Doğuda yer alan Dor tarzında yapılmış olan Apollo Tapınağı, Leto Tapınağı’ndan daha az korunmuş durumda. Her iki tapınağın ortasında bulunan Artemis Tapınağı en küçük olanı. Bu üç tapınağın güneybatısında bir çeşme (Su kaynağı), doğu kısmında ise bir kilise bulunuyor. Letoon Antik Kenti içerisinde arka tarafını bir tepenin yamacına dayamış büyük de bir antik tiyatro yer alıyor.

Letoon Antik Kenti’nin girişi ücretli ve müze kart burada geçerli. Letoon Antik Kenti’nin konumu ve yol tarifi için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Kumluova ve Karadere Plajları

kumluova ve karadere plajları
Kaynak: Seydikemer Belediyesi

Seydikemer’de denize girmek isterseniz Kumluova Plajı ya da Karadere Plajları’nı değerlendirebilirsiniz. Bu plajlar yukarıda ismi geçen Eşen Çayı’nın döküldüğü yerde yer alıyor. Plajlara Kumluova Mahallesi’nden 4 km stabilize yol ile ulaşımı sağlanıyor.

Plajlar özellikleri açısından oldukça iyi. İztuzu Plajı’nı andıran bu plajlar kumlu ve sığ bir yapıya sahip. Yani çocuklu aileler uygun. Fakat genel olarak dalgalı olduğundan öğleden sonra denize girdiğinizde zorlanabilirsiniz. Plajlar aynı zamanda Caretta Caretta kaplumbağalarının yaşam alanı. Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtlama ve üreme dönemi olan mayıs-eylül ayları arasında plaja araç ile girmek yasak.

Letoon Antik Kenti sonrası denize girmek için bu plajlara ulaşabilirsiniz. Herhangi bir giriş ücreti bulunmuyor. Konum burada.

Patara Plajı

patara plajı

Patara Plajı ve sonrası bahsedeceğim yerler Antalya’nın Kaş ilçesi sınırlarında yer alsa da Seydikemer’e oldukça yakın konumda yer alıyor. Denize girmek için burayı da değerlendirebilirsiniz. Patara Plajı, bölgenin en uzun plajlarından biri ve Patara Antik Kenti sınırlarında yer alıyor. Patara kumlu bir plaja sahip fakat deniz burada oldukça dalgalı. Patara, 18 km uzunluğunda bir kumsala sahip. Kumu ince, denizi ise hemen derinleşmiyor. Burada dediğim gibi hem dalga hem de rüzgar eksik olmuyor. Dolayısıyla sörfçüler burayı ayrı seviyor. Patara kumsalı Caretta Carettaların yumurta bıraktıkları yerler arasında bulunduğu için koruma altında.

Pata Plajı’nın girişi ücretli. Müze kartınız varsa ücret ödemeden Patara Antik Kenti’ne giriş yaptığınız yerden plaja inebiliyorsunuz. Plajda belediyeye ait sosyal tesisler var. Tuvalet, duş gibi imkanlar mevcut. Plaj çok uzun olduğundan kalabalık olsa da göze gelmiyor. Plajın konumu burada.

Patara Kum Tepeleri

patara kum tepeleri

Türkiye’de çöl var mı sorusuna cevap sanırım Patara Kum Tepeleri çok güzel olur. Burası muhteşem bir oluşum. Ülkemizin ne denli güzel olduğunun da iyi bir ispatı. Patara kum tepeleri, Patara Plajı’nın hemen üst tarafında yer alıyor. Burada gün batımı inanılmaz güzel. Yüksek sezonda bu bölgede trafik oluyor. Gidiş yolunda toz, toprak ne ararsanız var. Kum tepelerine yakın ücretsiz park yeri var ama sınırlı sayıda araç için.

Patara kum tepelerinin herhangi bir giriş ücreti yok. Eğer burada fazla zaman geçirecekseniz kilim ya da sandalyeniz varsa kum tepelerine götürüp manzaranın tadını çıkartabilir ya da otoparkın hemen önüne masanızı kurup manzaraya karşı bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Konum burada.

Not: Kum tepelerine mümkünse ayakkabı ile girmeyin. Lütfen ama lütfen çöp bırakmayın hatta var olan çöpleri toplayın.

Patara Antik Kenti

patara antik kenti

Patara Antik Kenti, bu bölgenin en önemli tarihi yeri desem abartmış olmam. Bu antik kent, zamanında Likya Birliği’nin önemli limanlarından biri olarak biliniyor. Patara’nın tarihi MÖ 5. yüzyıla kadar gidiyor. Kent antik çağlarda önemli bir ticaret merkezi ve deniz limanı olarak faaliyet göstermiş. Ticaretin yanı sıra kent kültürel ve dini amaçla da kullanılmış.

Kentte bir çok antik yapı bulunuyor. Patara’ya görkemli ve çok iyi korunmuş Roma Zafer Takı’ndan giriş yapılıyor. Kentin en dikkat çekici yapısı, MS 1. yüzyılda inşa edilen ve dünyanın en büyük üçüncü tapınağı olarak kabul edilen Apollon Tapınağı. Bunun dışında da Patara bilinen ilk meclis binasına ev sahipliği yapıyor. Bu meclis binası Hellenistik dönemde inşa edilmiş. Bu yapılar dışında tiyatro, agora (pazar yeri), hamamlar ve surlar gibi yapılar da mevcut.

Patara Antik Kenti’nin girişi ücretli. Müze kart burada geçerli. Konum burada.

Seydikemer Gezilecek Yerler Sıkça Sorulan Sorular

Seydikemer’in neyi meşhur?

Seydikemer birbirinden güzel antik kentleriyle meşhur. Ayrıca Saklıkent Kanyonu da buranın en parlayan yıldızı. İlçenin yaylaları da oldukça güzel.

Seydikemer güzel mi ?

Seydikemer bana göre oldukça güzel bir yer. Özellikle tarih sevenler ya da kültürel turizmi sevenler burayı sevecek. Deniz için çok seçenek olmasa da bir tarafı Kaş diğer tarafı Fethiye. Yani Seydikemer oldukça güzel bir yer.

Seydikemer’in denize kıyısı var mı ?

Seydikemer merkezin denize kıyısı yok. Fakat Seydikemer ilçesinin denize kıyısı var. Kumluova ve Karadere Plajları Seydikemer’in denize kıyısı olan yerleri. Dilerseniz burada denize girebilirsiniz.

Seydikemer nereye yakın?

Seydikemer, Türkiye’nin güneybatısında, Muğla iline bağlı bir ilçe. Seydikemer konum olarak Kaş, Kalkan, Fethiye, Ortaca, Dalaman gibi yerlere yakın konumda yer alıyor.

Seydikemer gezilecek yerler başlıklı yazımın sonuna geldik. Gördüğünüz üzere Seydikemer buram buram tarih kokuyor. Buraya en az 2-3 gün ayırmalısınız. Yüzde yüz eminim bu bölgeyi çok sevecekseniz. Bir tarafta Kaş diğer tarafta Fethiye daha ne olsun değil mi ? Hadi size keyifli gezmeler olsun. Hoşçakalın.😊

Son olarak Muğla ve ilçeleriyle ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz aşağıdaki bağlantılara tıklayabilirsiniz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.