14 Adımda Lefkoşa Gezilecek Yerler Listesi | Haritalı
Kıbrıs gezimizin olmazsa olmazı başkent Lefkoşa’ydı. Kıbrıs’ta konakladığımız otelin de Lefkoşa’da olmasından dolayı Lefkoşa’nın her noktasına gitmeye çalıştık ve buranın nerdeyse her yerini keşfettik. Yani sizi sağlam bir Lefkoşa gezilecek yerler listesi bekliyor. Adım adım haritadaki konumlarına göre yazdığım Lefkoşa’daki gezilecek yerleri eminim ki siz de çok seveceksiniz. Biz özellikle buranın tarihi dokusuna ve nostalji kokan sokaklarına bayıldık.
Lefkoşa bence başkent havasına sahip olduğunu fazlasıyla hissettiriyor. Tam da hafta içi gezerken memurlar ve devlet binalarını görmek bize başkent ruhunu hissettirdi. Yine de özellikle tarihi dokusuyla Lefkoşa çok özel bir yer. Burayı özel yapan hatta dünyada başka örneği olmayan bir durum var. Lefkoşa şu an için 2 ayrı ülkeye başkentlik yapan dünyadaki tek şehir. Bir tarafta Türkler diğer tarafta ise Rumlar var. Yani Lefkoşa hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine hem de Güney Kıbrıs Rum Kesimine başkentlik yapıyor. Bu durumu başkentte özellikle Sur İçi (Old Town) kısmında fazlasıyla hissediyorsunuz. Çünkü arada kocaman bir sınır var.😊
Güney Kıbrıs her ne kadar uluslararası dünya tarafından “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak lanse edilse de gerçekte kocaman bir Türk varlığı adada her zaman olacak. Umarım adada Türk varlığı kabullenilerek her iki taraf için en ideal çözüm ilerleyen zamanlarda bulunabilir. Şimdi gelelim Lefkoşa gezilecek yerler listesine ama tabi ki öncesinde olmazsa olmazımız gezilecek yerlerin haritası.
Not: Kıbrıs’a gitmeden önce Kıbrıs gezi rehberi yazıma ve Kıbrıs’ta Nerede Kalınır yazıma muhakkak göz atın. Burada oldukça faydalı bilgiler var. Yavru vatan diye bence bizim gibi rahat davranmayın. Yazdığım her şey emin olun Kıbrıs’ta lazım olacak.
Lefkoşa Gezilecek Yerler Haritası
Evet Lefkoşa’da gezilecek yerler genel olarak aşağıdaki haritadaki gibi. Haritada gördüğünüz üzere gezilecek yerler birbirine oldukça yakın konumda. Yani yürüyerek bu yerleri kolayca gezebilirsiniz. Bu yerlerin neredeyse hepsi (Barbarlık Müzesi ve Kıbrıs Araba Müzesi hariç) genelde Sur İçi bölgesinde bulunuyor.
Sur İçi bölgesini Old Town olarak düşünebilirsiniz. Neredeyse tüm yerler burada. Birinden çıkıp diğerine giriyorsunuz. Yani işiniz ulaşım açısından oldukça kolay. Sadece Lefkoşa için araç kiralamaya gerek yok bence ama genel Kıbrıs’ı gezecekseniz araç kiralama bence mantıklı olur.
Lefkoşa Gezilecek Yerler Haritası (Haritada numaraların üstüne tıklayabilir ve harita üzerinde yakınlaştırma yapabilirsiniz, sıralama aşağıda)
Lefkoşa Gezilecek Yerler Listesi
- Barbarlık Müzesi
- Girne Kapısı
- Mevlevi Tekke Müzesi
- Venedik Sütunu
- Kumarcılar Hanı
- Büyük Han
- Bedesten (St. Nicholas Kilisesi)
- Belediye Pazarı (Bandabulya)
- Selimiye Camii
- Haydarpaşa Camii
- Lüzinyan Evi
- Derviş Paşa Etnoğrafya Müzesi
- Yiğitler Burcu Sınır Hattı
- Kıbrıs Araba Müzesi
Haritadaki gezilecek yerleri birbirine yakınlık durumuna göre sıraladım. Siz de gezerken bu sıralamayı takip edebilirsiniz. Bunun dışında gezilecek yerlerin detayını aşağıda yazacağım. Listemdeki bu yerlerin çoğu tarihi yerler. Bu tarihi yerler ve Lefkoşa’nın sokakları çok güzel uyum yakalamış. Lefkoşa’nın tarihi sokakları gezerken burada bulunan birbirinden güzel kafelerde mola vermeyi unutmayın. Bizim mola yerlerinde en sevdiğimiz yer Büyük Han oldu şimdiden belirteyim.😊
Lefkoşa Gezilecek Yerler
Lefkoşa gezilecek yerler listesine geçmeden bu güzel şehrin tarihinden kısaca bahsetmezsek olmaz. Çünkü Lefkoşa’da gezilecek yerlerin çoğu tarihi yerlerden oluşuyor. Bu güzel şehirde hüküm sürmüş medeniyetler buraya bir çok eser kazandırmış. Gezilecek yerlerin mantığını anlamak açısından bu şehrin geçmişini bilmek oldukça önemli.
Kıbrıs tarihine baktığımızda burada bir çok medeniyetin hüküm sürdüğünü görüyoruz. Günümüzde olduğu gibi eskiden de bulunduğu konum itibariyle Kıbrıs oldukça stratejik bir ada. Dolayısıyla Kıbrıs bir çok devletin hedefinde olmuş. Aşağıda tarihte Kıbrıs’ta hüküm sürmüş devletleri görebilirsiniz.
Kıbrıs Tarihi Kronolojik Sıra
- M.Ö. 609- 525 Mısır Dönemi
- M.Ö. 525 – 333 İran Pers Dönemi
- M.Ö. 411 – 333 Pers ve Eski Yunan (Helen) Dönemi
- M.Ö. 294 – 58 Ptolemiler Dönemi
- M.Ö.58 – M.S. 395 Roma Dönemi
- M.S. 395 – 1190 Bizans Dönemi
- 1190 – 1191 Haçlılar Dönemi (I.Richard)
- 1191 – 1489 Lüzinyan Dönemi
- 1489 – 1571 Venedik Dönemi
- 1571 – 1878 Osmanlı Türk Dönemi
- 1878 – 1960 İngiliz Dönemi
- 1960 – 1974 Kıbrıs Cumhuriyeti
- 1974 Kıbrıs Barış Harekatı
- 1974 – 1983 Kıbrıs Türk Federe Devleti
- 1983 – … Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Gördüğünüz üzere bir çok medeniyet Kıbrıs’ta hüküm sürmüş. Adada özellikle Lefkoşa ve Gazimağusa’da bulunan tarihi yerler bu devletlerden kalma eserlerden oluşuyor. Genel olarak Kıbrıs tarihinin ana hatları bunlar. Çok derine girmeyelim ve Lefkoşa gezilecek yerler listeme geçelim. İlk durağımız en etkileyici yerlerden biri olan ve Kıbrıs’ın yakın tarihini çok güzel anlatan Barbarlık Müzesi.
Barbarlık Müzesi
Lefkoşa’da kaldığımız otelimizden çıktık ve yürüyerek ilk durağımız olan Barbarlık Müzesi’ne geldik. Burası gerçekten etkileyici bir yer. Özellikle Kıbrıs’ın yakın geçmişine şahit olmak istiyorsanız burayı muhakkak ziyaret etmelisiniz. Biz bu müzenin her köşesinden etkilendik ve çok duygusal anlar yaşadık.
İlk olarak şunu belirteyim Barbarlık Müzesi’nin bulunduğu bina gerçek bir olayın yaşandığı yer. Burası Binbaşı Nihat İlhan’ın evi ve bu ev silahlı Rumlar tarafından basılmış ve her noktası kurşuna dizilmiş. Müzede kurşun izleri işaretlenmiş ve her noktada bu izleri görebiliyorsunuz.
Müzenin girişinde Kıbrıs’ın tarihi fotoğraflarla anlatılıyor. Kıbrıs Harekatını ve Kıbrıs’ın tarihindeki önemli isimler olan Rauf Denktaş, Fazıl Küçük, Cengiz Topel gibi nice kahramanların hayatına şahit oluyorsunuz. Müzede Rum çetelerin Türklere karşı 1963’te yapmaya başladığı katliamlara da şahit oluyorsunuz. Özellikle kanlı Noel katliamı tam anlamıyla zalimce. Gerçekten insanın içi paramparça oluyor. Göz yaşlarınıza engel olamıyorsunuz.
Müzenin bize göre en çarpıcı yeri Nihat İlhan’ın ailesinin katledildiği banyo kısmı. Burası gerçekten insanın içini parçalıyor. 2 çocuk ve 1 anneye Rumların nasıl kıydığını görüyorsunuz. Buradaki canlandırma çok etkileyici. İnanılmaz duygu dolu anlar yaşıyorsunuz. Bence Kıbrıs’a gelecekseniz Barbarlık Müzesi’ni kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
- Barbarlık Müzesi’nin herhangi bir giriş ücreti yok.
- Ziyaret Saatleri: 08.00 – 15.30
- Konum burada.
Not: TİKA’yı, bu müzeyi Kıbrıs’a kazandırmasına katkı sağladığı için canı gönülden tebrik ediyorum. Gerçekten başta Kıbrıslı çocuklar olmak üzere herkesin ziyaret etmesi gereken bir yer.
Girne Kapısı
Barbarlık Müzesi’nden çıktık ve yürüyerek, Lefkoşa sokaklarını hissederek tarihi bölgeye doğru yürüdük. Girne Kapısı ile birlikte Lefkoşa’nın tarihi yerlerine giriş yapmış sayılıyorsunuz. Gezilecek yerlerin çoğu da zaten bu tarihi bölgede. Gezmesi oldukça keyifli ve kolay. Bu arada Girne demişken bu kapı Girne’de değil Lefkoşa’da tekrar belirteyim. Kafa karışıklığı olmasın.
Girne Kapısı, Eski Lefkoşa’yı çevreleyen ve şehre kuzeyden girişi sağlayan Venedik surlarının üç kapısından birisiymiş. Lefkoşa yaklaşık 1000 yıldan beri surlarla çevrili bir şehirmiş ve Girne Kapısı da şehrin ana giriş noktalarından birisiymiş. Girne Kapısı, Venedikliler tarafından 1562 yılında inşa edilmiş. İtalyan yerel valisi mühendis Francesco Barbaro’nın adıyla bir süre “Porta del Provveditore” olarak adlandırılmış.
Girne Kapısı tarafında bulunan kubbeli oda, 1821 yılında Osmanlılar tarafından restorasyon çalışmaları sırasında eklenmiş. Kuzeye bakan duvardaki kitabede Kuran’dan ayetler yer alırken güneye bakan duvarda Sultan II. Mahmut’un tuğrası olan mermer bir levha yer alıyor.
Şu anda kapının çevresinden gidiş dönüş yol geçiyor ve bu yollar İngilizler tarafından 1931 yılında yapılmış. Aktif olarak kullanılan bu yol buraya yakışmamış ama yol işte. Bina şu anda turizm enformasyon olarak hizmet veriyor. Buradan Kıbrıs hakkında döküman temin edebilirsiniz.
- Girne Kapısı’nın herhangi bir giriş ücreti bulunmuyor.
- Konum burada.
Mevlevi Tekke Müzesi
Girne Kapısı’ndan hemen sonraki durağımız Mevlevi Tekke Müzesi oldu. Bu iki yer arasındaki mesafe çok yakın. Lefkoşa’da Mevlevihane olması bizi hem şaşırttı hem de içindeki ambiyans bizi oldukça etkiledi.
Bugünkü mevlevihanenin, 1593 yılında inşa edilen Arabahmed Paşa ve Ferhat Paşa Tekkeleri olarak bilinen tekkelerin devamı olduğu düşünülüyor. Mevcut tekke, 17. yüzyılın başlarında Emine Sultan Hatun’un bağışladığı arazi üzerine inşa edilmiş. Mevlevihane içine girdiğinizde sizi mezar başlıkları karşılıyor ve bilet alarak Mevlevihane’nin içine giriyorsunuz.
Bildiğiniz üzere Mevlevilik, 13. yüzyılda Konya’da Mevlana olarak bilinen İslami mutasavvıf şair Celaleddin Rumi tarafından kurulmuş. Türkiye’de tekkeler 1925’te bir kararname ile kapatılınca buradaki tekke de kapatılmış. Mevlevihane daha sonra 1963 yılında ‘Kıbrıs Türk Etnografya Müzesi‘ olarak yeniden açılmış. Kapsamlı bir onarımdan sonra, Mevlana’nın vefatının yıl dönümünde burası Mevlana Müzesi’ne dönüştürülmüş.
Mevlevihane’de sema gösterisinin icra edildiği bir mihrap ve müzisyenlerin icra ettiği ahşap bir balkon bulunuyor. Ayrıca bizi oldukça etkileyen kısım olan 16 Mevlevi şeyhinin türbelerinin bulunduğu odayı muhakkak görmelisiniz.
- Mevlevi Tekke Müzesi’nin giriş ücreti kişi başı 10 TL.
- Konum burada.
Not: Mevlevi Tekke Müzesi’nin hemen yanı başında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı yardımcısı olan Dr. Fazıl Küçük Müzesi de bulunuyor. Biz gittiğimizde burası kapalıydı. Çalıştıracak devlet personeli olmadığından kalıcı olarak kapatmışlar ! Eğer açıksa dilerseniz ziyaret edebilirsiniz.
Venedik Sütunu
Mevlevi Müzesi’nden sonra Lefkoşa’nın güzel sokaklarında yürüyerek Venedik Sütunu’nun bulunduğu meydana geldik. Sütunun etrafındaki kafelerde takılan insanlar, uçuşan güvercinler meydana oldukça sıcak bir hava katıyor.
Venedik Sütunu, Sarayönü olarak bilinen Atatürk Meydanı’nın merkezinde bulunuyor. 1550 yılında, Venedik Dönemi’nde, Salamis Harabelerinden getirilen siyah granit bir sütun, o zamanlar Sarayönü Camii’nin bulunduğu yerde bulunan Karmelit Kilisesi’nin önüne dikilmiş. Venedik otoritesinin bir simgesi olarak dikilen sütunun üzerinde Venediklilerin simgesi olan Aziz Mark Aslanı bulunuyor. Sütun, Osmanlı Dönemi’nde zarar görmüş ve 1915 yılında İngilizler tarafından yeniden dikilmiş.
Sütun yaklaşık altı metre yüksekliğinde ve çevresinde Venedik soylu ailelerinin altı arması bulunuyor; ancak bunlardan biri kayıp. Osmanlı döneminde Sarayönü Meydanı askeri törenler ve askeri karargâh olarak sıklıkla kullanılıyormuş. Meydanın adı Mart 1943’te ‘Atatürk Meydanı‘ ismini almış. Buradaki kafelerde oturup bir şeyler içmeyi unutmayın.
Konum burada.
Kumarcılar Hanı
Kıbrıs’ın coğrafi olarak stratejik öneme sahip olması kültürel ve mimari anlamda kendisine bir çok şey katmasını sağlamış. Hem ticari anlamda hem de dini anlamda uğrak bir nokta olan Lefkoşa’da Kumarcılar Hanı gibi 2 adet ayakta kalan Osmanlı kervansarayı bulunuyor. Bu iki yeri de Lefkoşa’da muhakkak görmelisiniz. Bu arada adada Osmanlıların 18 adet kervansaray inşa ettiği biliniyor.
Kumarcılar Hanı, Asmaaltı Meydanı’nda yer alıyor. Kesme taşlardan yapılan bu güzel hanın Zaman gazetesi sahibi Derviş Paşa’nın kardeşi Fuat Tüccarcıbaşı tarafından 18. yüzyılın ilk çeyreğinde yaptırıldığı düşünülüyor. Burası hem Osmanlı hem de Venedik mimarisinin izlerini taşıyor. Handa toplamda 56 oda var ve han iki kattan oluşuyor. Bir çok handa olduğu gibi üst kat uyumak için, alt kat ise hayvanların ahırı olarak kullanılıyormuş.
Biz gittiğimizde hanın içinde hediyelik eşya satan bir kaç yer vardı. Han restore edilmiş ve güzel bir görünüm kazanmış. Hanın çevresinde yine bolca kafe var. Dilerseniz buradaki yerlerde takılabilirsiniz. Ama benim önerim bir sonraki durak olan Büyük Han.
- Kumarcılar Hanı’nın herhangi bir giriş ücreti yok.
- Konum burada.
Büyük Han
Bir handan çıkıp diğer hana giriyoruz. Biz Büyük Han’ı daha çok sevdik hemen belirteyim. Burası oldukça görkemli bir yapı ve daha canlı bir atmosfere sahip. Han içinde güzel bir kafe/restoran var ve burada keyifli vakit geçirebiliyorsunuz. Kıbrıs’ın meşhur Şeftali Kebabını burada deneyebilirsiniz. Biz şeftali kebabı için farklı mekan seçtik bilginiz olsun. Kıbrıs’ta Ne Yenir yazımda detaylar var.
Büyük Han tarihi ve mimari açıdan sadece Lefkoşa’nın değil, tüm Kıbrıs’ın en önemli Osmanlı-Türk eserlerinden biri. Han, Sultan Selim’in vakfının emriyle yaptırılmış. Han, Kumarcılar Hanı gibi Lefkoşa’nın geleneksel ticaret merkezi olan Asmaaltı Meydanı’nda yer alıyor.
Kıbrıs’ın en büyük kervansarayı olan Büyük Han, Bursa’da 1490 civarında inşa edilen Koza Hanı ile oldukça benzer yapıda. Han, başlangıçta ‘Yeni han’ olarak adlandırılıyormuş ve daha sonra ‘Alanyalılar Hanı’ olarak anılmış, ancak bu han ile 17. yüzyılda yakınlarda inşa edilen Kumarcılar Hanı arasındaki büyüklük karşılaştırması sonucunda Büyük Han olarak anılmış. Kare planlı, iki katlı Büyük Han 68 oda ve hanın dışına açılan 10 dükkândan oluşuyor. Hanın tam ortasında mermer payeler üzerinde bir Osmanlı mescidi ve altında şadırvan bulunuyor.
Büyük Han, 1990’ların sonunda ve 2000’lerin başında kapsamlı bir tadilattan geçmiş ve restore edilmiş. Lefkoşa gezilecek yerler listesinin yıldızlı yeri olan Büyük Han’ı muhakkak ziyaret etmelisiniz.
- Büyük Han’ın herhangi bir giriş ücreti yok.
- Konum burada.
Bedesten (St. Nicholas Kilisesi)
Büyük Han’dan çıktıktan sonra Arasta Çarşısı olarak bilinen yerin içinden Bedestene ve etrafındaki diğer tarihi yerlere ulaşıyorsunuz. En başta dediğim gibi Lefkoşa’da gezilecek yerler Sur İçi bölgesinde yer alıyor ve birbirine oldukça yakın konumda. Bedesten, Lefkoşa’daki Selimiye Meydanı’nda yer alan ve Selimiye Camii ile Bandabulya (Pazar Yeri) arasında konumlanmış tarihi bir bina.
Bedesten (St. Nicholas Kilisesi), aslen 6. yüzyılda inşa edilmiş küçük bir Bizans kilisesiyken, Lüzinyanlar 14. yüzyılda gotik tarzda daha büyük bir kilise inşa etmişler. Daha sonra Venedik egemenliği yıllarında Ortodoks Metropolitan Kilisesi olmuş ve St. Nicholas Kilisesi olarak anılmaya başlanmış.
Bedestenin girişindeki taş işçiliği muazzam ötesi. Gerçek bir mimari şaheser. Bu giriş kapısına daha sonra İtalyan Rönesans mimarisinin unsurları ve St. Nicholas’ın küçük bir heykeli de eklenmiş. Bu işçilik Ayasofya Müzesi’nin batı girişindeki taş işçiliğine benziyormuş. Osmanlı Dönemi’nin ilk yıllarında kilise tekstil çarşısı olarak kullanılmış. Daha sonra da tahıl ambarı, un hali, genel pazar ve depo olarak çeşitli şekillerde kullanılmış. 20. yüzyılın başlarında da terkedilmiş.
Biz gittiğimizde Bedestenin sadece giriş kapısını görebildik. Çünkü kapsamlı bir restorasyon çalışması vardı. AB ve KKTC’nin EVKAF dini vakfı tarafından finanse edilen bütçe ile kapsamlı yenileme çalışması devam ediyor. Gittiğinizde açık olur mu bilemiyorum.
- Konum burada.
Belediye Pazarı (Bandabulya)
Belediye Pazarı hemen Bedesten’in karşısında bulunuyor. Burası üstü kapalı bir belediye pazarı. Pazar içinde tekstilden gıdaya bir çok ürün satılıyor.
“Bandabulya” kavramı Britanya idaresinin bu pazarları 1930’lu yıllarda inşa etmesiyle Kıbrıs toplumsal hayatına girmiş. 1980’lerden itibaren çarşı merkezlerinde yaşanan dönüşüm ile bu pazar yerleri de önemini kaybetmiş. İngilizlerin bu pazar yerlerini açma nedeni ticari hayatı canlandırmakmış. Benzerleri Magosa’da ve Güzelyurt’ta da bulunuyormuş.
Bu pazar yerinde bizim dikkatimizi çeken siyahi insanların çok olmasıydı. Kıbrıs’ta inanılmaz bir siyahi popülasyon var. Çoğunun yasadışı yollardan Kıbrıs’a geldiğini duyduk. Bazılarının ise öğrenci olduğunu. Enteresan geldi ama zamanla alıştık.
Belediye Pazarı’nın konumu burada.
Selimiye Cami (Ayasofya Katedrali)
Evet tadilatta olan bir yere daha geldik. Selimiye Cami’yi yakından görmeyi çok istiyorduk ama nasip olmadı.😥Tadilatta olduğundan etrafı çitlerle çevriliydi. Biz de dışardan burayı öyle uzun uzun izledik durduk. Yine de biraz da olsa yetti. Gerçekten Lefkoşa gezilecek yerler listemdeki mimari açıdan en güzel yer burası diyebilirim.
Bedestenin hemen yanında olan bu yapı ismini, Yunancada “Kutsal Akıl” anlamına gelen Ayasofya’dan alıyor. Önceden Ayasofya Katedrali olan sonradan 1571 yılında Kıbrıs’ın fethi ile Selimiye Cami ismini alan bu güzel şaheser Kıbrıs adasının en büyük ve en görkemli ibadet yeri olarak biliniyor. Katedralin, 1209 yılında yapımına başlanmış ve 5 Ağustos 1326 tarihinde ibadete açıldığı tahmin ediliyor.
Burası ana kilise olarak Lüzinyan krallarının taç giyme törenlerinin yapıldığı yermiş. Katedral, Fransız mimarlar ve duvar ustaları tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiş. Burası Frank gotik tarzının en güzel örneğini temsil ediyor. Uzaktan da olsa baktığımızda taş işçiliğinin zirve yaptığını idrak edebildik.
Osmanlılar Kıbrıs’ın fethi sonrası katedrale eklemeler yaparak burayı camiye çevirmiş. Fetihten altı gün sonra Lefkoşa’da ilk Cuma namazı, yeni yapılan bu camide 15 Eylül’de kılınmış. 49 metre yüksekliğindeki minareler, Sultan II. Selim’in 1 Mayıs 1572 tarihli emriyle eklenmiş. Umarım siz gittiğinizde tadilat bitmiş olur ve burayı ziyaret edebilirsiniz. Konum burada.
Haydarpaşa Cami
Lefkoşa’da kiliseden camiye dönüştürülmüş bir çok cami var. Bunlardan biri de Haydarpaşa Cami. St. Catherine Katedrali (Haydarpaşa/Ağalar Camii) Haydarpaşa Cami, 14. yüzyılda Fransa’nın gotik gösterişli üslubunda inşa edilmiş. Selimiye Cami’den sonra Lefkoşa’daki en önemli gotik anıtı burası.
Buranın da mimarisi diğer yapılar gibi çok güzel. Taş işçiliği zirve yapmış. Caminin üç girişi var ve üzerinde Lüzinyan armaları oldukça dikkat çekici. Osmanlılar adayı fethedince burayı da diğer yerler gibi camiye çevirmiş.
Buraya yakın KKTC Turizm Bakanlığı yer alıyor. Bu bölge tam da sınır hattında yer alıyor. Lefkoşa’nın ara sokaklarındaki hayata tam bu bölgede şahit oluyorsunuz. İnsanları yaşam tarzı, çocukların neşeli sesleri Lefkoşa’nın ruhunu size hissettiriyor. Bu ara sokaklara dalmayı unutmayın.
Haydarpaşa Cami’nin konumu burada.
Lüzinyan Evi
En başta da dedim ya Kıbrıs’ta bir çok medeniyet yaşamış ve burada hüküm sürmüş. İşte bunlardan biri de Lüzinyanlılar. Biz ilk defa böyle bir medeniyet duyduk ve şaşırdık. Kıbrıs öncesi ne yalan söyleyelim bilmiyorduk. Lüzinyanlar, 1192-1489 yılları arasında Kıbrıs’ı yönetmiş olan Fransız asıllı bir hanedanmış.
Kıbrıs Lüzinyan Evi, inşası 15. yüzyıla kadar dayanan önemli bir eser. Asiller tarafından konut olarak kullanılmış. Eser iki katlı ve tarihi konak olarak geçiyor. Gotik mimari ile inşa edilen yapı, Kıbrıs’ın fethinden sonra Osmanlı mimarisi ile buluşmuş ve iki farklı tarzı bünyesinde barındırmış. Fetihten sonra köşk olarak değiştirilen yapıya bir de cumba eklenmiş.
Müze içerisinde birçok farklı tarihi döneme ve medeniyete ait eserler var. Evin odalarında Kıbrıs’ın farklı dönemlerine ait elbiseler, masalar, çatallar, sandalyeler vb. günlük yaşam gereçlerinin sergileri yer alıyor.
- Lüzinyan Evi’nin giriş ücreti kişi başı 10 TL.
- Konum burada.
Not: Lüzinyan Evi’nin hemen yanında Alpaslan Türkeş Müze Evi yer alıyor. Zamanınız varsa burayı da ziyaret edebilirsiniz.
Derviş Paşa Konağı
Derviş Paşa Konağı ve Etnografya Müzesi, Lefkoşa’nın tarihi Arabahmet semtinde, eski surların içinde yer alıyor. Burası geleneksel Kıbrıs mimarisinin özelliklerini taşıyor. Sahibi, 25 Aralık 1891 ile 2 Eylül 1900 tarihleri arasında yayınlanan Kıbrıs’ın ilk Türkçe gazetesi Zaman’ın yazı işleri müdürü Lefkoşa’nın ünlü zenginlerinden Tüccarcıbaşı Hacı Derviş Efendi’dir. Daha sonra burası devlet tarafından alınarak 1978 ile 1988 yılları arasında tamamen restore edilmiş ve etnografya müzesi ilan edilmiş.
Bazı odalarda günlük Kıbrıs yaşamını gösteren öğeler varken, diğer yerlerde ana oda, gelin odası ve yemek salonu gibi yerler mevcut. Konak birincisi taş, ikincisi kerpiç olmak üzere iki katlı. Yola saçaklı bir uzantısı olan ana oda ‘Bağdadi‘ tarzda inşa edilmiş. Konakta yaşayanlar için yaşam genellikle üst katta geçer, alt kat ise depo ve hizmetlilerin kaldığı bölüm olarak kullanılırmış. Ana oda özellikle büyüklüğü, dekorasyonu, tavanı ve saçaklı çatısı ile ilgi çekici bir yer. Lefkoşa gezilecek yerler listenize burayı da ekleyebilirsiniz. Vaktiniz dar ise pas geçebilirsiniz.
- Derviş Paşa Konağı’nın giriş ücreti 10 TL.
- Konum burada.
Yiğitler Burcu Sınır Hattı
Dünyada iki devlete başkentlik yapan Lefkoşa’nın bir tarafı Türk tarafı diğer tarafı Rum. Yiğitler Burcu Sınır Hattı da tam bu iki tarafın kesiştiği yer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki tampon bölge burada net gözükebiliyor. Burç, sivil halk tarafından ziyaret edilebiliyor. Burcun üzerinde bir kafe ve çocuk parkı yer alıyor.
Kıbrıs’a geldiğinizde uğramanız gereken ikon noktalardan biri olan Yiğitler Burcu Rum tarafını gözlemleyebileceğiniz bir yer. Normalde Sur İçi bölgesini gezerken zaman zaman duvarlara rastlıyorsunuz ama buradan karşı taraf daha rahat görünüyor.
Konum burada.
Kıbrıs Araba Müzesi
Biz Ürdün gezimizde Kraliyet ailesinin Royal Car Müzesine gitmiştik. Duyduk ki Lefkoşa’da da araba müzesi varmış. Lefkoşa gezilecek yerler listesine burayı da eklemek istedim.
Kıbrıs Araba Müzesi, Yakın Doğu Üniversitesi Kampüsü’nde yer alıyor. Müzede, 150’nin üzerinde otomobil sergileniyor. Müzenin en eski aracı 1901 model Crest Mobile. Dünyada tek olma özelliğine sahip bu aracın yanı sıra 1900’lerin başından günümüze uzanan 120 yıllık tarihin her döneminden onlarca otomobili bu müzede görebilirsiniz.
Zengin bir klasik otomobil koleksiyonunu olan Kıbrıs Araba Müzesi, haftanın her günü ziyaret edilebiliyor. Yakın Doğu Üniversitesi Kampüsünde yer alan Kıbrıs Araba Müzesi’nin yanında Kıbrıs Modern Sanat Müzesi ve Kıbrıs Herbaryum ve Doğa Tarih Müzesi’ni de gezebilirsiniz.
Kampüs içinde yer alan bu 3 adet müzenin giriş ücreti 100 TL. Konum burada.
Not: Yukarıdaki Lefkoşa gezilecek yerler haritasında da göreceğiniz üzere Kıbrıs Araba Müzesi şehir dışında kalıyor bilginiz olsun. Vaktiniz dar ise pas geçebilirsiniz.
Lefkoşa Kaç Günde Gezilir ?
Lefkoşa kaç günde gezilir derseniz bence burayı 1 gün içerisinde gezebilirsiniz. Gezmesi oldukça keyifli ve kolay. Yalnız bizim gibi kışın Lefkoşa’ya giderseniz güne erken başlayın çünkü hava erken kararıyor.
Lefkoşa’da vaktiniz varsa 1 günü 2 güne de çıkarabilirsiniz. Lefkoşa’nın kalbi zaten Sur İçi bölgesinde atıyor. Gezilecek yerler konum olarak birbirine çok yakın. Birinden çıkıp diğerine giriyorsunuz. Haritadaki sıralamayı takip edebilirsiniz. Beni takip edin rahatınıza bakın.😂
Lefkoşa Nasıl Bir Yer ?
Lefkoşa bana göre başkent kültürünü yansıtsa da oldukça güzel bir yer. Bir yanda bakanlıklar diğer yanda memurlar. Lakin tarihi dokusu çok güzel. Bir çok medeniyetin izini burada görüyorsunuz. Arasta Çarşısı, Sur İçi bölgesi harikulade. Zaten buradan başka gezilecek bir yer yok sayılır. Şunu da belirteyim Lefkoşa’da deniz yok. Deniz için en yakın adres Girne tarafı.
Burası ilginç de bir başkent. Bir tarafta Rumlar diğer tarafta Türkler bu şehri paylaşarak yaşıyor. Girne’ye de yakın Gazimagosa’ya da. Tam orta nokta sayılabilecek bir yerde. Kıbrıs’a gezmek için gidecekseniz Lefkoşa’yı konumundan dolayı konaklama için tercih edebilirsiniz..
Lefkoşa’da Nerede Kalınır ?
Kıbrıs gezimizde konaklama için biz Lefkoşa’yı tercih ettik. Amacımız otel tatili ya da farklı şeyler değildi. Amacımız Kıbrıs’ı adım adım gezmek ve size rehber çıkarmaktı. Dolayısıyla konum nedeniyle Lefkoşa’da kalmak istedik. Lefkoşa’da otel seçeneği oldukça fazla fakat fiyat performans olarak biz Sky Roof Oteli tercih ettik.
Şimdi gelelim otelin detaylarına. Sky Roof Otel bir şehir oteli. En başta mis gibi bir lobisi var. Lobinin bulunduğu yerde restaurant kısmı da var. Restaurant’da 1 gece akşam yemeği yedik her şey enfesti. Şef gayet başarılıydı ve sunumlar muazzam güzeldi. Fotoğraflardan anlaşılıyordur.😂 Otelin kahvaltısı açık büfe ve her şey gayet lezzetliydi. Çalışanlar oldukça ilgili ve kibar. Bir eksiğimiz olduğunda hemen yardıma koştular. Oteldeki bütün priz dönüştürücüleri bize verdiler sağ olsunlar.😂
Otelin odaları da oldukça geniş ve ferah. İhtiyacınız olabilecek her şey mevcut. Odalarda yenileme çalışmaları başlamış ve odaları daha da güzel yapacaklarını söylediler. Temizlik açısından her gün odamızı temizlediler. Titizliğe önem verenler olarak bizden odaların temizliği tam puan aldı. Temizlikten oldukça memnun kaldık.
Otelin en üst kısmında çok güzel bir roof havuz var. Biz kışın gittiğimizden havuza giremedik ama yaz için kendimize söz verdik. 😊 Çatıdan neredeyse bütün Lefkoşa’yı görebiliyorsunuz. Resmen Lefkoşa ayaklarınız altında. Manzara süper ötesi.
Otelin en alt katında küçük bir fitness salonu ve kapalı garaj var. Araç kiraladığımızdan kapalı garaj park noktasında çok iyi oldu. Garajdan direkt asansörle hop odanıza geçebiliyorsunuz.
Genel olarak otelden memnun kaldık. Fiyat performans açısından bence Sky Roof Otel’i tercih edebilirsiniz. Instagram hikayelerde otelin detayları var. Bujuyollarda’dan tavsiyedir.👍
Sky Roof Otel İletişim Bilgileri:
- Adres: Aladağ Sk No 43, Lefkoşa 99010
- Telefon: (0392) 444 00 60
- Konum: Sky Roof Otel
- Web Site: https://skyroofhotel.com/
Lefkoşa’da Ne Yapılır ?
Aşağıda kısa kısa Lefkoşa’da ne yapılır sorusuna cevap vermeye çalıştım. Sizin de tavsiyeleriniz varsa yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın.
Lefkoşa’da Ne Var, Burada Ne Yapılır ?
- Lefkoşa’da Girne Kapısı’ndan (Porta del Proveditore) başlayarak Eski Surlar’da yürüyüşe çıkın.
- Lefkoşa’daki Osmanlı Dönemi’nin en önemli yapısı olan Büyük Han’da (Büyük Han) Kıbrıs tarihini ve kültürünü tanıyın.
- Geleneksel Kıbrıs mutfağının harika örneklerini Lefkoşa’da tadın. Kıbrıs’ta ne yenir sorusu için bu yazıma göz atabilirsiniz.
- Geleneksel cumbalı eski Osmanlı konaklarını ziyaret edebilirsiniz.
- Lüzinyan krallarının tahta oturtulduğu ve 1571’de Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethinden bu yana Selimiye Camii olarak bilinen Lüzinyan Ayasofya Katedrali’ni ziyaret edin.
- Belediye Pazarı ya da Arasta Çarşısı’nda hediyelik eşya satın alabilirsiniz.
- Nisan ayında Yiğitler köyü Yabani Enginar (Gafgarit) Festivali, Haziran ayında Uluslararası KKTC Fuarı ve Eylül ayında Uluslararası Kuzey Kıbrıs Tiyatro Festivali’ne katılabilirsiniz.
Instagram’da Kıbrıs Gezimiz
Kıbrıs gezimizin detaylarını canlı canlı hem Instagram’a sabitlediğim hikayelerde hem de Youtube kanalımda görebilirsiniz. Motivasyonumuzun artması ve daha şevkle çalışmamız için Instagram ve Youtube’da takip ederseniz çok sevinirim.😊
Kıbrıs Vloglarımız
Lefkoşa Gezilecek Yerler Sıkça Sorulan Sorular
Lefkoşa gezilecek yerler tarih ve nostalji dolu bir gün yaşattı bize. Umarım siz de bizim kadar keyif alırsınız bu özel başkenti gezdiğinizde. Bakalım bizim bir sonraki rotamız dünyanın neresine ? 😍