Tokyo Gezilecek Yerler : En Güzel 30 Yer (Haritalı)

6 günlük Tokyo maceramızın sonuna geldik ve sıcağı sıcağına Tokyo gezilecek yerleri kaleme almak istedik. Tokyo inanılmaz bir şehir. Mesela şöyle düşünün bir şehir bir insana farklı bir boyut katar mı? Seyahat sonrası Tokyo, insana bunu tam anlamıyla yapıyor. İnsana bir ruh katıyor ve saç telinden tırnağına kadar insanı büyülüyor. Bunu dünyada 100’lerce şehir gören biri olarak söylüyorum. Abarttığımı düşünmeyin kesinlikle gidin, görün ve Tokyo’yu yaşayın.

Tokyo’dan döndükten sonra “Tokyo’da yaşama fikri” bizi çepeçevre kuşattı. Hayal ettiğimiz şehir profilini Tokyo’da görünce gerçekten bir şehir böyle olmalı diyorsunuz. Türkiye’de araba ile yolda giderken kasis ve çukurlarda, insani değerlerimizin yok oluşunu gördüğümüzde, enflasyon etkisini tümüyle hissettiğimizde aklımıza hep Tokyo geldi ve sonunda bu şehre keşke gitmeseydik demeye başladık.😂 Tokyo insanın psikolojisini bozuyor diyeyim siz anlayın. Çok abartıyorsun demeyin kesinlikle hayırrrr diyorum.

Tokyo inanılmaz güzel bir şehir lakin iş sadece şehirle kalmıyor, asıl iş o şehre hayat veren insanlarda. Tokyo hem şehircilik anlamında hem de insani değerler anlamında çok farklı bir boyutta. Biz teknoloji ve ahlakın buluşma yeri diye yorumladık Tokyo’yu. 6 günlük Tokyo seyahatimizde hiç bir sorun yaşamadık. Düşünün burası 39 milyon nüfuslu dünyanın en büyük metropollerinden biri. Her şey o kadar güzel yönetiliyor ki sistem tıkır tıkır işliyor.

Şimdi Tokyo’ya gitme planınız varsa ve Tokyo gezilecek yerleri araştırıyorsanız doğru adrese geldiniz. Biz 6 gün boyunca Tokyo sokaklarını arşınladık ve çok güzel tecrübeler kazandık. Bu yazımda hem gezilecek yerler hem de Tokyo’da ne yapılır konusunu baştan aşağı irdeleyeceğiz. Fakat bu yazımdan önce aşağıdaki yazılarıma özellikle Tokyo gezi rehberime muhakkak göz atın. Gezi rehberimde bu şehirde nasıl hareket etmeniz gerektiği konusunun tüm detayları var. Bu yazımda ise Tokyo gezilecek yerler haritası, Tokyo gezi planı ve gezilecek yerlerin detayları olacak. Hazırsanız başlayalım.

• Tokyo Gezi Rehberi
• Tokyo’da Nerede Kalınır?
• Tokyo’da Ne Yenir? Mekan Önerilerimiz

Tokyo Gezilecek Yerler Haritası

Tokyo Gezilecek Yerler Haritası (Numaralar üstüne tıklayabilirsiniz. Sıralama aşağıda.)

Tokyo Gezilecek Yerler Haritası

İlk olarak şunu belirteyim, bu gezilecek yerler bizim yaptığımız araştırmalar neticesinde ortaya çıkardığımız bir listedir. Buraların çoğunu gittik, gördük ve listemize almaya kayda değer bulduk. Yalnız sizden bir ricam var; Tokyo’da bu listede olmayan keşfettiğiniz bir yer olursa en aşağıda yorum kısmına lütfen yazmayı unutmayın. Çünkü burası oldukça büyük bir şehir. İlla atladığımız yerler vardır diye düşünüyorum. Tecrübelerinizi paylaşırsanız yazımız sizin de tecrübelerinize istinaden paylaşımlı güzel bir yazı olmuş olur.😊

Şimdi dostlar Tokyo’da nereler görülmeli sorusuna 30 başlık ile cevap verdim. İnanın 100 tane yer bile sayabilirdim lakin yazı çok uzun olur diye konuyu uzatmak istemedim. Bu 30 yeri nasıl planlamanız gerektiği konusu oldukça önemli. Dolayısıyla da iyi bir gezi planına sahip olmanız şart. İlk olarak Tokyo’yu bölgelere göre ayırmakta fayda var. Gezi planınızı bu bölgelere göre planlayıp gün gün bu yerleri gezmeniz işi çözecektir. Tabi bir de otel olayını çözmeniz lazım. Tokyo’da nerede kalınır yazımda güzel otel önerileri var. Bu listeden otel rezervasyonunuz yapıp otelin bulunduğu bölgeye göre gezi planı çıkarmanız çok daha mantıklı bir hareket olur.

❤️❤️❤️Tokyo’daki Favori Otellerimiz ❤️❤️❤️

• Bellustar Tokyo
• Hotel Indigo Tokyo Shibuya
• Grand Hyatt Tokyo
• The Peninsula Tokyo
• Mimaru Tokyo Ueno Okachimachi

Tokyo’da Gezilmesi Gereken Bölgeler

Listemin detaylarına geçmeden harita üzerindeki yerlerden biraz bahsetmem lazım. Size kolaylık olsun diye Tokyo’da görülmesi gereken en önemli bölgeleri aşağıya sıraladım. Bu bölgelerdeki gezilecek yerleri gün gün ayırıp gezmeniz sizin açınızdan çok kolay olur. Ben önem sırasına göre Tokyo’da gezilmesi gereken bölgeleri buraya bırakıyorum. Aralara bu bölgelerde olmayan lakin bu bölgelere yakın bazı önemli yerleri de ekledim bilginiz olsun. Zaman diliminize göre bu yerleri artık tek tek keşfedersiniz. Favori bölgelerimin yanına kalp koydum bilginiz olsun.❤️

Tokyo’da Gezilmesi Gereken Bölgeler

• Akihabara ❤️: Burası teknoloji, anime ve manga tutkunlarının kalbinin attığı yer. Elektronik alışverişi burada yapılır.
• Ueno: Sanat ve kültürle dolu, geniş parklara ve müzelere sahip tarihi bir bölge.
• Asakusa ❤️: Geleneksel Japon kültürünü deneyimleyebileceğiniz, ünlü Sensoji Tapınağı’nın bulunduğu tarihi bir semt. Biz burayı çok sevdik.
• Odaiba: Yapay adalar üzerinde bulunan alışveriş, eğlence ve teknolojiyle dolu, deniz ve Rainbow Köprüsü manzaralı bir bölge.
• Ginza ❤️: Tokyo’nun lüks alışveriş ve yemek bölgesi, yüksek kaliteli mağazalar ve şık kafelerle ünlü. Lüks arıyorsanız adres burası.
• Harajuku: Gençlerin moda ve kültürle özdeşleşmiş, renkli mağazaları ve sokak modasıyla ünlü dinamik bir bölge. Tokyo gençleri burada dostlar.
• Shibuya ❤️: Gençlerin ve gece hayatının merkezi, ünlü yaya geçidi ve Hachiko Anıtı ile biliniyor. Tokyo demek Shibuya ve Shinjuku demek. Bu iki bölgede Tokyo’nun ruhunu tam anlamıyla yaşıyorsunuz.
• Shinjuku ❤️: Alışveriş, gece hayatı ve yüksek binalarla dolu, Tokyo’nun en hareketli ve kozmopolit bölgelerinden biri.
• Fuji Dağı: Tokyo dışında yer alıyor. Buraya ayrı bir parantez açacağız.

Şimdi size 10 numara bir kıyak geçeceğim. Yukarıdaki harita ve saydığım bölgeleri aşağıda kombinasyonladım. Gezilecek yerleri aşağıdaki tabloda bölge bölge bulabilir ve rahatça bu noktaları gezebilirsiniz. Bu yerler dışında da bir kaç yer sayacağım onu da yazımın sonunda belirteceğim. Dolayısıyla bu yazımı sonun kadar okuyun. Özellikle Sakura döneminde Tokyo’da nereleri gezmelisiniz sorusunun cevabı oldukça önemli.

Tokyo Gezi Planı

Buraya kadar bir çok şey netleşmiştir diye düşünüyorum. Tabi gezilecek yerlerin detayları hariç. Bu başlıkta Tokyo’ya kaç gün ayırmanız gerektiğini ve bu sürelerde nereleri görmeniz gerektiğini anlatacağım. Tokyo kaç günde gezilir derseniz Tokyo’ya en az 4 gün ayırmanız gerektiğini söylerim. Bu şehrin ucu bucağı yok her tarafını gezmek isteseniz en az 1 ay lazım. Bu 4 gün içinde bahsettiğim bölgeleri genel olarak görebilirsiniz. Sadece Fuji Dağı için +1 gün lazım onu belirtmiş olayım.

Bahsettiğim bölgelerden en önemlileri bana göre Shibuya, Shinjuku, Asakusa, Ginza ve Akihabara. Bu bölgeleri yakınlık durumuna göre birleştirerek gezmeniz oldukça faydalı olur. Zamanınız geniş olacaksa bölgeleri tek tek gezmenizi tavsiye ederim. Yukarıda bu bölgelerdeki favori yerlerime mavi kalp 💙 kondurdum. Kalpli yerleri muhakkak görmeye çalışın.

Tokyo’da zaman geçirmek çok keyifli. Hele bir de alışveriş düşkünlüğünüz varsa gezilecek yerleri unutabilirsiniz. Biz unuttuk oradan biliyorum.😂 Adamların 7 katlı kozmetik, elektronik alışveriş merkezlerini görünce ben nereye düştüm deyip bütün rafları tek tek gezmeye başlıyorsunuz. Bu şehirde her şey bir sistem üzerine kurulu. Eminim gezerken zorlanmayacaksınız. Sanırım Tokyo gezilecek yerlere artık hazırız. Lafı daha uzatmayayım ve detaylara geçelim.

Tokyo Gezilecek Yerler

Yodobashi Akiba

Biz Tokyo’yu gezmeye Akihabara bölgesi ile başladık. Tokyo’ya gündüz saat 11 gibi varmıştık. Jetlag etkisini atalım dedik ve hemen otelimize (Otelimiz: The OneFive Komeido) gitmiştik. Otelde dinlendikten sonra kendimizi otelimize yakın konumda yer alan Akihabara bölgesine attık. Yukarıda dediğim gibi Tokyo’da ilk olarak otelinize yakın yerleri gezmeye başlayın. Bu hem sizin içi rahat olacak hem de ilk günlerin acemiliğini kolayca atmanızı sağlayacak.

Akihabara demek teknoloji, maid kafeler ve bol bol anime figürlerini görmek demek. Bu bölge Japonya’nın elektronik özünü oldukça güzel yansıtıyor. Etrafınızda Japonya’ya gidiyorum deyince eminim herkes bir sürü sipariş verecektir size. İşte bu siparişlerden elektronik eşyaları alabileceğin en güzel bölge Akihabara bölgesi. 7 katlı elektronik alışveriş merkezlerini görünce ben cennete mi düştüm diyorsunuz ve her şeyin fiyatını Türkiye’ye göre karşılaştırmaya başlıyorsunuz. Fiyatların uygunluğunu görünce psikolojiniz bir kez daha bozuluyor.😂

Akihabara’da ziyaret etmeniz gereken yerler sırasıyla; Yodobashi Akiba, Akihabara Electric Town, Kanda Myoujin Shrine ve Maid Cafeler. Bizim burada ilk durağımız Yodobashi Akiba oldu.

Yodobashi Akiba, Tokyo’nun Akihabara semtinde yer alan devasa bir elektronik mağaza. Mağaza 2005 yılında açılmış ve Yodobashi Camera zincirinin en büyük şubelerinden biri. Dokuz katlı binasında, kameralar, bilgisayarlar, ev aletleri, oyuncaklar ve video oyunları gibi geniş bir ürün yelpazesi var. Her kat, belirli bir ürün kategorisine ayrılmış. Ne arıyorsanız girişti görevlilere sorun sizi doğru kata yönlendirsin. Yoksa ürünü aramak ile dört dönüp durursunuz valla.😁

Yodobashi Akiba ile ilgili size bir kaç tüyo vereyim. Tokyo’ya gitmeden elektronik eşya almayı kesin kafaya koyduysanız Yodobashi’nin internet sitesinden fiyatlara bakmanızı öneririm. Bu size zaman kazandıracaktır. Bir de burada tax free’den faydalanmak için pasaportunuz muhakkak yanınızda olsun. Pasaport sahibi ile kredi kartı sahibi aynı olmalı. Son bir ipucu daha. Burada kredi kartınızdan ödeme alırken Yen’e ek olarak dolar olarak da tutarı çekebiliyorlar. Bu güzel bir durum lakin dolar hesaplarken düşük kurdan hesaplıyorlar bilginiz olsun. Dışarıda yüksek kurdan dolar bozdurup Yen ile alışveriş yapmak daha mantıklı.

Son olarak Yodobashi Akiba Akihabara metro istasyonunun çok yakınında bilginiz olsun. Verdiğim taktiklerle alışveriş yapmayı unutmayın.😊 Konum burada.

İpucu: Retro oyunlar ve konsollar konusunda özellikle eski Nintendo, Sega ve PlayStation oyunlarını bulmak için Akihabara’da Super Potato Retro Gaming Store’a 🎮 uğramanızı tavsiye ederim. Ben buradaki mağazalardan Üstün’ü çıkaramadım ama rahat olun intikamımı tabi ki ilerleyen günlerde aldım.😂

Akihabara Electric Town

Şimdi biraz Akihabara’dan genel bilgiler verelim. Akihabara Electric Town, Tokyo’nun kalbinde yer alıyor ve oldukça merkezi bir bölgede. Buraya ulaşmak için Akihabara İstasyonu’na gelmelisiniz. Bölgedeki sokaklar neon ışıklarıyla aydınlanmış binalar ve rengârenk tabelalarla dolu. Özellikle Chuo-dori Caddesi, bölgenin en canlı yeri. Gece rengarenk ışıklar altında burada yürümek ben Tokyo’dayım vibe’ını çok güzel veriyor.

Yukarıda dediğim gibi Akihabara elektronik alışveriş yapabileceğiniz en güzel nokta. Fakat ben bu başlıkta Maid kafelerden bahsedeceğim. Tokyo’nun eğlenceli ve sıra dışı konseptlerinden biri olan maid kafeler, özellikle Akihabara bölgesinde oldukça popüler. Bölgedeki işlek sokaklarda sizi bu kafelere davet eden bir sürün Japon genç kız göreceksiniz. Bu kafelerde çalışan garsonlar, Viktorya dönemi esintili hizmetçi kıyafetleri giyerek müşterilere “efendi” ya da “hanımefendi” olarak hitap ediyor. Amaç, sadece bir şeyler yemek içmek değil; misafirlere sıcak, eğlenceli ve interaktif bir deneyim sunmak. Garsonlar, içeceklerinizi şirin desenlerle süsleyebilir, yemeklerinize minik kalpler çizebilir ve hatta size özel küçük ritüeller eşliğinde siparişinizi sunabilirler.

Özellikle Japonya’nın anime ve otaku kültürüne ilgi duyanlar için bu kafeler gidilebilecek yerler. Ancak unutmadan söyleyelim, bu mekanlarda fiziksel temas, özel bilgilerin paylaşılması veya hizmetçilerin dışarıda buluşması kesinlikle yasak. Eğer Tokyo’da farklı bir deneyim yaşamak istiyorsanız bu kafelere uğrayın. Mekan olarak (Maid Cafe) at-home cafe Akihabara Main, Maidreamin Akihabara Main Store ve Maidreamin Akihabara Chuo-dori Store mekanlarını tercih edebilirsiniz. Önceden rezervasyon şart. Yoksa çok sıra beklersiniz. Mekan tercih etmeden önce yorumlara bakmayı ve ön rezervasyon yapmayı unutmayın.

Eleştiri: Anime kültürü Japonya’nın geleneksel değerlerinden çok, küresel pazarın ve modern eğlence sektörünün oluşturduğu bir sektör gibi geldi bize. Tokyo sokaklarında anime karakteri gibi gezen küçük yaşta çocuklar Japon kültürünü yansıtmaktan çok uzak. Özellikle küçük yaşta çocukların bu sektörün parçası olmaları bize oldukça negatif yanılsamalar verdi. Ama Z kuşağı etkisi her yerde olduğu gibi burada da var. Sonuçta anime kültürü gerçek Japon kültürü değil varsayımı halen geçerli.

Kanda Myoujin Shrine

Tokyo’nun en eski ve en önemli Şinto tapınaklarından biri olan Kanda Myojin Tapınağı, Akihabara’nın hemen yanında yer alıyor. Tokyo’nun tarihi tapınakları arasında yer alan bu kutsal alan, yaklaşık 1.270 yıllık bir geçmişe sahip. İş dünyasında başarı, refah ve iyi şans getirdiğine inanılan tapınak, özellikle girişimciler ve tüccarlar tarafından sıkça ziyaret ediliyor.

Tapınağın girişinde Zuishinmon Kapısı sizi karşılarken, ana mabedi ise kırmızı ve altın işlemeleriyle büyüleyici bir mimari sunuyor. Burada, Daikokuten (zenginlik tanrısı), Ebisu (ticaret tanrısı) ve Taira no Masakado gibi önemli figürlere adanmış kutsal alanlar bulunuyor. Zenginlik, bolluk, bereket isteyenler burada bol bol ritüeller de bulunun çünkü Tokyo’da ve sonraki seyahatlerde para lazım.😂

Kanda Myojin, Tokyo’da gezilecek yerler listesinde mutlaka bulunması gereken bir durak. Tapınak, özellikle Kanda Matsuri Festivali ile ünlü; bu festival, Tokyo’nun en büyük Şinto festivallerinden biri olarak her iki yılda bir düzenleniyor. Tapınakta satılan şans tılsımları (omamori) arasında, elektronik cihazları kötü enerjiden koruyan özel tılsımlar bile bulunuyor. Eğer Tokyo’da kültürel ve manevi bir deneyim yaşamak istiyorsanız, Kanda Myojin Tapınağı’nı gezi listenize eklemelisiniz. Herhangi bir giriş ücreti yok. Konum burada.

Ueno Ameyoko Shopping Street

Akihabara’dan sonra durağınız Ueno bölgesi olabilir. Doğa ile buluşmak için Ueno iyi bir tercih olur. Özellikle Sakura döneminde Tokyo’da gezilecek yer arıyorsanız bu bölgeyi tercih edebilirsiniz. Bölgede Ueno parkı gibi büyük bir yer olunca burayı görmeden dönmek olmaz diye düşünüyorum. Doğaya ek olarak bölgenin alışveriş imkanları da oldukça gelişmiş durumda. Her yeri alışverişe bağlıyorum kusura bakmayın.😂

Ueno Ameyoko Shopping Street, Tokyo’nun en canlı alışveriş caddelerinden biri. Bu caddede bulunan Ameyoko, deniz ürünlerinden kıyafetlere, yerel tatlardan hediyelik eşyalara kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip. Burada yürürken, sokak lezzetlerinin tadını çıkarabilir, bölgede alışveriş yaparken pazarlık yapma fırsatını da yakalayabilirsiniz. Ueno Ameyoko, hem alışveriş sevenler hem de Tokyo’nun kültürel dokusunu keşfetmek isteyenler için güzel bir yer. Konum burada.

Ueno Parkı

Ueno Parkı, Tokyo’nun en büyük ve en popüler parklarından biri. Şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için oldukça güzel bir seçenek. Ueno bölgesindeki en güzel yeşil alanlardan biri olan bu park, yılın her mevsiminde farklı bir güzellik sergiliyor. Ueno Parkı’nda gezilecek yerler arasında yer alan Tokyo Ulusal Müzesi ve Shinobazu Gölü gibi tarihi ve kültürel alanlar da var. Yani park sadece doğa severler için değil, aynı zamanda sanat ve tarih meraklıları için de ilgi çekici bir yer.

Sakura (kiraz çiçeği) sezonu sırasında, park çiçek cennetine dönüşüyor. Yani Sakura döneminde adreslerinizden biri de Ueno Parkı olsun.

Bunun dışında bahar ve yaz aylarında da Ueno’ya gitmenizi öneririm. Yaz sıcağında serinlemek için güzel bir adres. Burada parkta sigara içme alanı oldukça ilgimizi çekmişti. Japonya’da ulu orta sigara içemiyorsunuz. Dışarıda sigara içme alanları oluşturulmuş. Yani her noktası ile ileri seviyede yaşayan bir ülke.

Tokyo Ulusal Müzesi

Ueno Parkı’ndan içeri doğru ilerlediğinizde Tokyo Ulusal Müzesi’ne ulaşıyorsunuz. Tokyo Ulusal Müzesi, Japonya’nın en eski ve en büyük müzesi olarak, sanat ve tarih meraklıları için güzel bir tercih olabilir. Müzede, Japon sanatının ve kültürel mirasının en önemli eserleri sergileniyor.

Tokyo’daki en iyi müzelerden biri olarak kabul edilen Tokyo Ulusal Müzesi, toplamda altı ana binadan oluşuyor ve her biri farklı temalara sahip. Honkan Binası geleneksel Japon sanatına ev sahipliği yaparken, Heiseikan arkeolojik buluntulara yer veriyor. Horyuji Hōmotsukan ise Nara Dönemi’ne ait değerli Budist eserlerini barındırıyor.

Burada samuray zırhları, kılıç koleksiyonları, antik seramikler ve geleneksel kıyafetler gibi Japonya’nın kültürel mirasını yansıtan sayısız eser bulabilirsiniz. Tokyo Ulusal Müzesi’nin giriş ücreti oldukça makul ve ziyaretçiler için hem İngilizce hem de Japonca rehberler var. Resmi web sitesi bu bağlantıda (https://www.tnm.jp/). Biletinizi buradan online olarak satın alabilirsiniz.

Müzeye vaktiniz dair ise zaman ayırmayın çünkü gezmesi oldukça zaman alan bir yer. En 2-3 saatte müzeyi ortalama bir şekilde gezebiliyorsunuz. Müzenin haritadaki konumu burada.

Kappabashi Kitchen Street

Mutfak severler gelsin buraya. Size güzel bir cadde önerim var. Kappabashi Kitchen Street, mutfak tutkunlarının Disneyland’ı, yemek yapmaya üşenenlerin ise “Burada benim ne işim var?” diyeceği efsanevi bir cadde.😂 Asakusa ile Ueno arasında konumlanan bu mutfak cenneti, profesyonel şeflerden mutfağa yeni yeni ısınanlara kadar herkesin ihtiyacına hitap ediyor. Burada Japon bıçaklarından seramik tabaklara, dökme demir tavadan ramen kaselerine kadar her şeyi bulabilirsiniz. Japonya’dan hediyelik ne alınır diyorsanız bu caddede bir çok şey bulabilirsiniz.

Ve gelelim en eğlenceli kısma: Plastik yemek modelleri! Japon restoranlarının vitrinlerinde gördüğünüz o inanılmaz gerçekçi sushi ve ramen replikaları işte burada yapılıyor ve satılıyor. Yani isterseniz mutfağınıza koymak için bir tempura tabağı alabilir, isterseniz de arkadaşlarınıza “Sana ramen ısmarladım” diye kötü bir şaka yapabilirsiniz.😂

Tokyo’da alışveriş yapacak en ilginç yerlerden biri olan Kappabashi Kitchen Street, hem mutfak meraklıları hem de ilginç hediyelikler arayanlar için güzel bir yer. Özellikle Japon bıçakları ve samuray kılıçları bizi oldukça etkilemişti. Bunun dışında bu caddede satılan ürünler diğer noktalara göre bize pahalı geldi bilginiz olsun. Sanırım popüler olmasının etkisini esnaflar güzel değerlendiriyor.😊 Cadde üzerinde en çok bilinin dükkanlar bunlar: Kamata Knife Shop, Ganso Shokuhin Sample-ya ve Sato Sample. Caddenin haritadaki konumu burada.

Sensoji Tapınağı

İşte Tokyo’da en sevdiğimiz bölgelerden biri olan Asakusa’ya geldik. Burası Tokyo’nun kültürel havasını en güzel yansıtan yer olabilir. Gerçekten her şeyi ile burayı sevdik. Konaklama için de burada otel ayarlamanız oldukça güzel olur. Asakusa’da görülmesi gereken oldukça önemli yerler var. Bunların e başında Sensoji Tapınağı geliyor.

Tokyo’nun en eski ve en ünlü tapınağı olan Sensoji Tapınağı, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda Japon kültürünü en iyi gösteren bir nokta. Tapınakta kapının tam ortasında Kaminarimon adı verilen, dev kırmızı bir fener sizi karşılıyor. Şans dilemek için giriyorsunuz ama bir bakmışsınız, her köşede fotoğraf çekip Instagram’ınızı Tokyo kırmızısına boyuyorsunuz!

Tapınağa ulaşmadan önce aşağıda anlatacağım Nakamise Alışveriş Caddesi’nden geçiyorsunuz. Tapınağın herhangi bir giriş ücreti yok ama oldukça kalabalık. Burayı boş yakalamak istiyorsanız sabah güneşin doğuşuyla burada olmalısınız diyeyim siz anlayın.😁

Tokyo’nun en eski tapınağı olan Sensoji, 628 yılında iki balıkçının Sumida Nehri’nde bir Kannon heykeli bulmasıyla ortaya çıkmış. (Evet, bildiğiniz oltaya heykel takılmış!) Köy halkı bunun kutsal bir işaret olduğuna inanıp buraya bir tapınak inşa etmiş ve o günden beri Sensoji Tapınağı, Tokyo’nun en önemli dini merkezlerinden biri haline gelmiş. Tapınak Asakusa’nın simgesi ve Japonya’nın en çok ziyaret edilen tapınaklarından biri.

Burada yapabileceğin ve şansınızı deneyebileceğiniz güzel bir ritüel de var. Tapınağın avlusunda sıra sıra dizili metal çekmeceleri göreceksiniz. Bunlar, omikuji adı verilen geleneksel Japon fal kartlarını içeren şans kutuları. Önce ufak bir bağış yapıyorsunuz (çoğunlukla 100 yen), ardından bir demir tüpü çalkaladıktan sonra rastgele bir çubuk çekiyorsunuz. Çubuğun üzerindeki numaraya karşılık gelen çekmeceyi açtığınızda bir not çıkıyor. Notta iyi şeyler yazıyorsa şanslısınız fakat eğer kötü şeyler yazıyorsa, kartınızı hemen tapınağın özel iplerine bağlayarak kötü talihinizi burada bırakıyorsunuz. Japonların “Kötü şansı as, yoluna devam et!” felsefesi buradan geliyor. Instagram hikayelerimde benim de burada çıkan şans kartımı görebilirsiniz.😊

Özetle Tokyo gezilecek yerler listesinin en önemli yerlerinden biri olan Sensoji Tapınağı’nı kesinlikle görmelisiniz. Herhangi bir giriş ücreti yok. Konum burada.

Nakamise-dori Street

Tokyo’da en sevdiğimiz sokak sanırım burası oldu. Hem görsellik hem de fiyat açısından Tokyo’da burayı sakın pas geçmeyin. Tokyo’nun en ikonik alışveriş caddelerinden biri olan Nakamise-dori Street, sizi Sensoji Tapınağı’na götüren bir cadde, fakat asıl sıkıntı tapınağa varamadan alışverişe dalıp kaybolabilirsiniz!😄 Yaklaşık 250 metre uzunluğundaki bu tarihi cadde, Japon kültürünü en iyi yansıtan yerler arasında.

Burası aslında 17. yüzyıldan beri var olan bir çarşı! O zamanlar tapınağı ziyaret edenlere atıştırmalık sunan dükkanlarla doluydu, şimdi ise hediyelik eşyalardan geleneksel Japon sokak lezzetlerine kadar her şeyi bulabileceğiniz bir yer. Taiyaki (balık şeklinde tatlı), dorayaki (pancake arası fasulye ezmesi) ve senbei (pirinç krakeri) gibi lezzetleri tatmadan buradan ayrılmayın. Biz bir çok Japon sokak tatlısını burada tattık. Ne yalan söyleyelim bir çoğunu da beğenmedik. Çünkü çoğunda şeker komasına girdik.

Son olarak eğer yelpaze, kimono, Japon maskeleri gibi otantik hediyelikler arıyorsanız, Nakamise Caddesi tam size göre. Fiyatlar makul seviyede. Bu arada burada kimono kiralayıp Sensoji Tapınağı’nı ziyaret edip bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Aşağıda kimono kiralayabileceğiniz etkinliğin bağlantısını bıraktım. Bu sokağı eminim çok seveceksiniz. Konum burada.

• Asakusa Kimono Giydirme ve Matcha Deneyimi

Sumida Park

Tokyo’da en sevdiğimiz parklardan biri de Sumida Park oldu. Sumida Nehri manzaralı bu parktan aşağıda anlatacağım Tokyo Skytree çok güzel görünüyor. Bu parkta gezmek keyifli ama daha güzeli nehir üzerinde yer alan köprü aracılığı ile Tokyo Skytree’ye gitmek oluyor. Köprüden görünen nehir manzarası mükemmel. Biz bu köprüyü çok sevdik.

Bizim kaldığımız diğer Airbnb Evi (sasayurihoteltokyo) Skytree tarafında olduğu için buradan geçtik ve manzaraya bayıldık. Bu arada Airbnb evimizi kalabalıksanız muhakkak tavsiye ediyorum. Ev sahibi Ken bize çok yardımcı oldu. Bu evi tutarsanız Ken’e bizden selam söylemeyi unutmayın.

Park, özellikle sakura mevsiminde (ilkbahar aylarında) Tokyo’nun en güzel yerlerinden biri oluyor. Binlerce kiraz ağacı çiçek açtığında, burası adeta pembe bir rüya.🌸📸 Bu parkta nehir kenarında piknik de yapabilirsiniz. Piknik dediğime bakmayın, Japonlar bu işi ciddiye alıyor! Özellikle hanami zamanı (sakura izleme festivali), Tokyo halkı burada örtülerini serip saatlerce yemek yiyip sohbet ediyor. Eğer “Ben de bu kültürü deneyimlemek istiyorum” derseniz, yanınıza bir bento kutusu ve marketten aldığınız Japon atıştırmalıklarıyla gelin. Hiç endişelenmeyin Japonlar da Türkler kadar ama bir farkla Japonlarda mangal olayı yok.😂

Sumida Parkı’nın konumu burada.

Tokyo Skytree

Şimdi dostlar Tokyo’da Tokyo manzarasını izleyebileceğiniz bir kaç kule ya da gökdelen gibi yerler var. Bu noktada bunlardan birini tercih edebilirsiniz. Ben hepsine çıkıp Tokyo’yu izleyeceğim derseniz size bir şey diyemem. Şimdi ben bu yerleri buraya tek tek yazayım. Siz tercihinizi bunlardan birini yapın. Lakin şunu belirteyim yazımın ilerleyen kısımlarında Tokyo manzarası için ücretsiz fıstık gibi bir yer önereceğim.😊 Yani aralıksız okumaya devam.

Tokyo Manzarası İçin Tokyo Kule yada Gökdelenleri

1. Tokyo Skytree 🌆
   • 634 metre yüksekliğiyle Japonya’nın en yüksek yapısı ve dünyanın en uzun ikinci kulesi.
   • Şehir manzarası için iki büyük gözlem katına sahip.
2. Tokyo Tower 🗼
   • Paris’teki Eiffel Kulesi’nden ilham alınarak inşa edilen bu ikonik kırmızı-beyaz kule, 333 metre yüksekliğiyle şehrin simgelerinden biri.
   • Şehir manzarasını izlemek için iki ayrı gözlem katı bulunuyor.
3. Shibuya Scramble Square (Shibuya Sky) 🌃
   • Shibuya’daki en yüksek gözlem noktalarından biri.
   • Cam korkuluklu terası sayesinde 360 derece şehir manzarası sunuyor.

Şimdi gelelim Tokyo Skytree’nin detaylarına. Tokyo’nun neresinde olursanız olun, kafanızı biraz kaldırınca burayı muhakkak görürsünüz. Bazı noktalarda yön bulmanıza bile yardımcı oluyor. 😂 Tam 634 metre yüksekliğiyle Japonya’nın ve dünyanın en uzun ikinci yapısı. Hatta Japonlar bu yüksekliği hafızada kalıcı hale getirmek için küçük bir kelime oyunu yapmış: 634, eski Japonca’da “Musashi” diye okunuyor ve bu, Tokyo’nun eski adı!

Peki buraya çıkınca ne oluyor? Dünyanın en iyi manzaralarından biriyle karşılaşıyorsunuz! 350 ve 450 metre yükseklikte iki gözlem katı var. Eğer hava açıksa Fuji Dağı’nı bile görebilirsiniz! Ama sisli bir günde çıkarsanız, Tokyo’yu bulut denizi içinde kaybolmuş gibi görmeniz de mümkün. Bir de cam zeminli bölüm var ki, burada aşağı bakınca aniden hayatı sorgulamaya başlayabilirsiniz.😅 Tokyo Skytree sadece manzaradan ibaret değil. Alt katlarında Tokyo Solamachi adlı alışveriş merkezi var. Burada Japon tatlıları, anime figürleri, hediyelik eşyalar bulabilirsiniz.📸🚀

Tokyo Skytree’nin girişi ücretli dostlar. Bileti aşağıdaki bağlantıdan kolayca alabilirsiniz. 2-3 hafta öncesinden bilet alırsanız daha iyi olur.👌 Gün batımına bilet almayı unutmayın. Konum burada.

• Tokyo Skytree Giriş Bileti

Tokyo İmparatorluk Sarayı

Yeni bir gün, yeni bir bölge. Yeni güne Tokyo İmparatorluk Sarayı ile başladık ama iyi mi yaptık bilemedim. Biraz kış etkisiyle de buradan bir şey anlamadık. Alan olarak oldukça büyük bir alana sahip olan Tokyo İmparatorluk Sarayı’nda görülecek çok fazla bir şey yok. Yine sizi yönlendirmek gibi olmasın ama bize öyle geldi.

İmparatorluk Sarayı, Tokyo’nun gökdelenleri arasında kalıyor. Burası Japonya’nın kalbi, çünkü Japon İmparatoru ve ailesi hâlâ burada yaşıyor. Evet, düşündüğünüz gibi içeriyi gezmek çoğu zaman mümkün değil. Sadece sarayın çevresini ve belli bölgelerini gezebiliyorsunuz. Burası, bugünün modern Tokyo’suna dönüşmeden önce Edo Kalesi olarak biliniyor. 1603 yılında Tokugawa Şogunluğu’nun merkezi olarak inşa edilen bu kale, o dönemde Japonya’nın en güçlü yönetim noktasıymış. Ancak 1868’deki Meiji Restorasyonu ile Tokugawa Şogunluğu sona ermiş ve imparatorluk başkenti Kyoto’dan Tokyo’ya taşınınca, Edo Kalesi de İmparatorluk Sarayı’na dönüştürülmüş.

Sarayın en popüler bölgesi Nijubashi Köprüsü. Japonya’nın en çok fotoğraflanan noktalarından biri olan bu çift kemerli köprü, bahar aylarında oldukça güzel fotoğraflar veriyor. Saray Bahçeleri (Imperial Palace East Gardens) halka açık ve burada Japon bahçeleri, tarihi kalıntılar ve yürüyüş yolları var.

İpucu: Şimdi gelelim en ilginç kısma: Sarayın iç kısmına sadece yılda iki kez giriş izni veriliyor. Biri 2 Ocak’ta Yeni Yıl Tebriği, diğeri 23 Şubat’ta İmparator’un doğum günü! O günlerde İmparator ailesi balkona çıkıp halkı selamlıyor. Eğer bu tarihlere denk gelirseniz, Japonya’nın en özel anlarından birine tanıklık edebilirsiniz. Sarayın herhangi bir giriş ücreti yok. Konum burada. Vaktiniz dar ise burayı pas geçin.

Tokyo Kulesi🗼

Tokyo’nun siluetini süsleyen Tokyo Kulesi, kimilerine göre Japonya’nın Eiffel Kulesi’ne cevabı, ama işin aslı biraz daha farklı. 1958’de inşa edilen bu kule, 333 metre yüksekliğiyle Eiffel’den tam 13 metre daha uzun. Üstelik Japon mühendisliğiyle tasarlandığı için daha hafif ve daha dayanıklı. Bir de tabii ki simsiyah demir yerine canlı kırmızı ve beyaz renkleriyle Tokyo’nun gökyüzünü süslüyor. Yani, kıyas yapmak gerekirse… Tokyo Kulesi, Eiffel’in Japon teknolojisiyle optimize edilmiş versiyonu diyebiliriz.😄

Peki buraya neden gitmelisiniz? Çünkü Tokyo’nun en güzel manzaralarından birini sunuyor! 150 metre yükseklikteki Ana Gözlem Katı ve 250 metredeki Üst Gözlem Katı, şehrin nefes kesici bir panoramasını sunuyor. Hava açıksa, Fuji Dağı’nı bile görebilirsiniz. Akşamları ışıklandırılan kule, Tokyo’nun en romantik noktalarından biri oluyor. Biz buraya Tokyo Drift turunda akşam saatlerinde gittik ve çok güzel fotoğraflar yakaladık. Buraya mümkünse akşam saatlerinde gidin derim. Bu saatlerde kule ışıl ışıl olduğundan çok güzel duruyor.

Eğer Tokyo’da panoramik bir manzara, ikonik bir simge ve biraz nostalji arıyorsanız, Tokyo Kulesi tam size göre. Kulenin girişi ücretli. Giriş biletini bu bağlantıdan kolayca alabilirsiniz. Konum burada.

Tsukiji Balık Pazarı

Deniz ürünlerini sevenler gelsin buraya. Tokyo’da deniz ürünleri adına her şey var. Bu ürünleri de en güzel şekilde bulabileceğiniz bir yer var orası da Tsukiji Balık Pazarı. Özellikle suşi seviyorsanız, burası sizin için Disneyland’den daha eğlenceli olabilir. Ama uyarayım: Buraya aç gelin!

Eskiden dünyanın en büyük toptan balık pazarı olan Tsukiji, 2018’de toptan satış kısmını Toyosu’ya taşıdı, ama dış pazar (outer market) hâlâ burada ve Japon mutfağının en taze lezzetlerini sunmaya devam ediyor. Burada yürürken ızgara tarak kokusuna, sokak tezgâhlarında tütüp giden miso çorbasına ve elle hazırlanan suşilere karşı koymak neredeyse imkânsız. Bırakın Tokyo’yu Japonya’da suşi nerede yenir derseniz burayı adres gösteririm.🐟🎌 Burada suşi ile kahvaltı yapılıyor diyeyim siz anlayın. Evet, Japonya’da böyle şeyler normal.🥢Sushi Dai ve Daiwa Sushi, burada denemeniz gereken en popüler mekânlardan ikisi.

Hem balık pazarı göreyim hem de kendime ziyafet çekeyim diyorsanız burayı listenize alın. Sabah saatleri daha sakin. Sıra beklemeyi her zaman göze alın. Çünkü burası Tokyo. Sıra beklemenin bile kültürü var. Balık Pazarı’nın konumu burada.

TeamLab Planets

Tokyo gezilecek yerler listemize olmazsa olmaz bir yerle devam ediyoruz. Tokyo’da müze gezmek sıkıcı mı dediniz? O zaman siz teamLab Planets’e gitmemişsiniz. Çünkü burası bir müze değil, bir deneyim alanı! Normalde sanat eserlerine dokunamazsınız, ama burada tam tersine içine girmeniz, yürümeniz ve hatta suyun içinde dolaşmanız bekleniyor. Evet, yalın ayak gezilen interaktif bir sanat galerisinden bahsediyorum. 🦶✨

Burada sizi ışıktan, sudan ve aynalardan oluşan bir dünya bekliyor. Girişten itibaren ayağınızı suya sokarak bir sanat eserinin parçası haline geliyorsunuz. Odanın içinde renkli balıklar bacaklarınızın etrafında süzülüyor, tavanın yüksekliğini sonsuz gibi gösteren aynalar, sizi evrenin ortasında yürüyormuş gibi hissettiren ışık dalgaları… Her adımda gerçeklik algınız biraz daha kayıyor. Yani buraya girdiğinizde, “Ben neredeyim? Sanatın içindeyim ama aynı zamanda sanatın kendisi miyim?” gibi felsefi sorgulamalara hazır olun. 🤯

Tabii ki en popüler alanlardan biri sonsuzluk hissi veren LED ışık tünelleri. Bu tünellerde adım attıkça ışıkların rengi değişiyor ve tam bir bilim kurgu sahnesinin içinde hissediyorsunuz. Bir diğer favori alan ise dev yastıklarla dolu “Açan Çiçekler Bahçesi”; burada sanki yerçekimi sıfırmış gibi hissettiren yumuşak bir dünyada yürüyorsunuz. Ve tabii ki dev aynalarla kaplı su havuzları, sizi hem gökyüzünde hem de suyun içinde gibi hissettiren çılgın bir illüzyona sürüklüyor.

Dediğim gibi teamLab Planets, sadece bir sanat sergisi değil, aynı zamanda Tokyo’da yapılabilecek en benzersiz aktivitelerden biri. Buraya gelirken telefon şarjınızı fulleyin çünkü her odası Instagram’a atmalık! 📸 TeamLab Planets’in girişi ücretli ve bileti en az 1 hafta öncesinde almanızı öneririz. Sabahın erken saatlerinde daha sakin bilginiz olsun. Bileti bu bağlantıdan saat seçerek kolayca satın alabilirsiniz. Konum burada.

Odaiba Marine Park 🏖️🌅

Tokyo dev gökdelenler ve neon ışıklarla dolu bir şehir gibi görünse de arka planında çok güzel parklara ev sahipliği yapıyor. Odaiba Marine Park bu parkların en güzellerinden biri. Çünkü burası kumlara uzanıp manzaraya karşı rahatlayabileceğiniz ve şehrin karmaşasından kaçabileceğiniz nadir yerlerden biri. Pasifik Okyanusu’na açılan bu sahil parkı, özellikle gün batımında güzel fotoğraflar veriyor. Tokyo’nun simgesi Rainbow Bridge (Gökkuşağı Köprüsü) burada tüm ihtişamıyla parlıyor ve gece olduğunda ışıl ışıl bir manzaraya dönüşüyor.

Hemen akıllara gelen soru; Tokyo’da denize girilir mi? Cevap: Hayır, buradaki plaj sadece manzara ve dinlenmek için var.🏝️ Ancak kumlara oturup ayaklarınızı uzatabilir, piknik yapabilir ve Tokyo’nun en güzel sahil manzaralarından birine şahit olabilirsiniz. Odaiba Marine Park, özellikle romantik yürüyüşler için güzel bir nokta. Akşam saatlerinde, ışıkları yanan Rainbow Bridge’in altında yürüyüş yapmak, Tokyo’da unutulmaz anlar yaşamak için birebir. Konum burada.

Statue of Liberty (Özgürlük Heykeli)

Tokyo’nun en ilginç köşelerinden birinde, Odaiba’da yer alan Özgürlük Heykeli. Tabii ki bu heykel, New York’taki ünlü özgürlük simgesinin tam bir kopyası değil, ama Tokyo’da bu kadar özgürce geziyor olmanın da bir anlamı var! Burada, Tokyo’nun modern silüetinin ve Rainbow Bridge’in arkasında bulunarak mükemmel fotoğraflar çekebilirsiniz. Tokyo’daki bu küçük heykel, 1998’de yapıldığı günden beri şehre renk katıyor ve hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Heykelin gerçek boyutunun neredeyse üçte biri kadar olduğunu düşünseniz de, özellikle ışıklar yandığında güzel fotoğraflar yakalayabilirsiniz. Odaiba Sahil Parkı’na gelip, bu heykelin önünde fotoğraf çektirmeden geri dönmek Tokyo turunuzun eksik kalması demek! Konum burada.

Meiji Tapınağı

Ve artık Harajuku bölgesine geçiyoruz. Tokyo’nun kalbi Harajuku, Shinjuku ve Shibuya’da atıyor. Bu 3 bölge size ben Tokyo’dayım vibe’ını çok güzel verecek. Harajuku’da görmeniz gereken en önemli yerleri gezelim şimdi. İlk durağımız Tokyo’nun en popüler tapınaklarından biri olan Meiji Tapınağı.

Meiji Tapınağı, Tokyo’nun en büyük ve en önemli Şinto tapınaklarından biri olma özelliğine sahip. Meiji İmparatoru ve İmparatoriçe Shoken’e adanmış olan tapınak, 1897’de tamamlandığından beri Tokyo’nun ruhunu temsil ediyor. Tokyo’da en sevdiğimiz tapınaklardan biri de burası oldu.

Buraya gittiğinizde, şehri geride bırakıp bir anda doğa ile iç içe oluyorsunuz. Çünkü tapınak Yoyogi Parkı’nın içinde yer alıyor. Tapınağa giden yol, devasa ağaçlarla çevrili bir yürüyüş yolu ile başlıyor. Meiji Tapınağı aynı zamanda çok sayıda geleneksel ritüel yapabileceğiniz bir yer. Burada şans dilekleri yazmak ve dilek tahtalarına asmak oldukça popüler. Tokyo’nun en tarihi noktalarından biri olan Meiji Tapınağı’nın girişi ücretsiz, haritadaki konumu burada.

Yoyogi Parkı

Tokyo’nun en popüler parklarından biri olan Yoyogi Parkı, şehri keşfederken doğayla buluşmak isteyenler için güzel bir park. 1964 Tokyo Olimpiyatları’ndan sonra parkın genişlemesiyle birlikte, Tokyo’nun en büyük şehir parklarından biri haline gelmiş. Yani, burada bir kaybolsanız, belki biraz zor bulunursunuz.😄

Yoyogi Parkı, çimenlerin üstünde piknik yapmak, koşu yapmak ya da sadece kitabınızı açıp bir çay içmek için ideal bir yer. Sahne sanatları yapan grupları, dans eden insanlar ve bazen de lively flash mob gösterileri gibi ilginç manzaralar görmek bu park da oldukça olağan bir durum.

Parkın en güzel zamanları, özellikle gül bahçeleri ve kiraz çiçeklerinin açtığı dönemler. Bahar aylarında, Yoyogi Parkı’na gelen her yaştan insan, kiraz çiçeklerinin altında piknik yaparken, bu fotoğraf karelerinde Tokyo’nun ne kadar güzel ve doğal bir yüzü olduğunu görebilirsiniz. Parkın konumu burada.

Takeshita Caddesi

Harajuku’nun en önemli sokaklarından biri Takeshita Caddesi‘dir. Tokyo’nun en eğlenceli, en renkli ve en enerjik noktalarından biri olan bu cadde, tam anlamıyla moda, gençlik ve tatlı krizinin birleştiği bir yer! Burası Harajuku’nun kalbi, özellikle gençlerin ve turistlerin favori yeri. Eğer Tokyo’da farklı bir şeyler deneyimlemek istiyorsanız, Takeshita Caddesi tam size göre! Lolita tarzı kıyafetler giyen gençlerden, gotik modasına kadar her türlü sokak stilini görebileceğiniz bu caddede ben nereye geldim hissiyatını çok güzel veriyor.

Tabii ki Takeshita Caddesi sadece kıyafetlerle değil, efsanevi tatlılarıyla da ünlü. Burada devasa çilekli krepler, rengarenk pamuk şekerler ve göz alıcı bubble tea dükkanları sizi bekliyor. O kadar lezzetliler ki, her köşede birisi elinde koca bir kreple poz veriyor! “Instagram’da paylaşmadan yemem” diyenlerin cenneti burası.😄 Eğer Tokyo’da alışveriş yapmayı planlıyorsanız, Takeshita Caddesi’nin butik mağazalarına ve ilginç hediyelik eşyalarına göz atmadan dönmeyin. Aşağıda bu caddedeki popüler mağazaları bulabilirsiniz. Caddenin konumu burada.

Takeshita Caddesi’nin Popüler Mağazaları

• WEGO (Japon sokak modasının popüler markası)
• ACDC Rag (Renkli ve çılgın Harajuku modası)
• Daiso Harajuku (Uygun fiyatlı Japon hediyelikleri)
• Paris Kids (Şirin ve uygun fiyatlı aksesuarlar)
• Totti Candy Factory (Devasa renkli pamuk şekerleriyle ünlü)
• Etude House (Kore kozmetiği ve makyaj ürünleri)

Tokyu Plaza Harajuku (Harakado)

Harajuku’nun en havalı alışveriş merkezine geldik. Eğer Tokyo’da alışverişin biraz daha havalı ve modern tarafını keşfetmek istiyorsanız, Tokyu Plaza Harajuku (Harakado) tam size göre. Bütün lüks mağazalar burada. Harajuku ve Omotesando’nun kesişiminde yer alan bu devasa alışveriş merkezi, aynalarla kaplı büyüleyici girişi ile daha içeri adım atmadan sizi etkilemeyi başarıyor. Müthiş bir mimari yapısı olan bu alışveriş merkezi umarım bizim avm’lere gelecekte ilham olur. Eğer alışverişi seviyorsanız hele bir de lüks düşkünü iseniz burayı listenize muhakkak alın. Konum burada.

Shibuya Scramble Crossing

İşte Tokyo’nun en meşhur yeri olmaya aday yerlerden biri Shibuya Scramble Crossing‘e geldik. Ya bir yaya geçidinin neyi meşhur olur demeyin. Burası dünyanın en büyük yaya geçidi. Yeşil ışık yandığında her seferinde binlerce insanın dört bir yandan akın ettiği devasa bir kavşak. O kaosun içinde bir düzen var, herkes birbirine çarpmadan yolunu buluyor! Tam anlamıyla Tokyo’nun enerjisini hissetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir deneyim.

Eğer burada en iyi izleme noktalarını arıyorsanız, Shibuya Station içindeki camlı alanlar, Starbucks’ın üst katı veya Magnet by Shibuya 109’un terası harika seçenekler arasında. Hadi yine ipuçlarını kaptınız.😂

Özellikle gece ışıklar altında burayı izlemek müthiş bir duygu. Tabii ki, burada bir video çekmeden dönmek olmaz, çünkü Shibuya Scramble tam anlamıyla “Tokyo’dayım!” demenin en iyi yollarından biri! Biz burayı çok sevdik ve 5-6 kere yaya geçidini kullanıp sürekli karşıdan karşıya geçtik. Ne gerek vardı demeyin. Yaşayın ve görün. Konum burada.

Hachiko Memorial Statue

Benim için çok özel bir yere geldi sıra. Canım Hachiko’nun beklediği yere geldik. Burası Tokyo’nun en meşhur buluşma noktası, aynı zamanda en dokunaklı hikâyelerden birine ev sahipliği yapan yer olan Hachiko Memorial Statue. Eğer Shibuya’da geziniyorsanız, bu küçük ama anlamı büyük heykeli görmeden dönmeyin! Sadakatiyle dünyayı duygulandıran Hachiko’nun hikâyesi, sahibini yıllarca Shibuya İstasyonu’nda beklemesiyle başlıyor ve bugün bile Tokyo’nun en büyük sembollerinden biri.

Heykelin önünde her zaman bir kalabalık görebilirsiniz çünkü burası hem yerel halk hem de turistler için popüler bir buluşma noktası. Ama sadece buluşup gitmeyin, Hachiko’nun hikâyesini bir düşünün, belki de ona küçük bir selam verin! Yan tarafta bazen sevimli köpeklerle yürüyen Tokyo’lulara da rastlayabilirsiniz. Eğer Shibuya’nın hareketli temposuna biraz duygusal bir mola vermek isterseniz, Hachiko tam da doğru adres. Burası yukarıdaki yaya geçidine çok yakın bilginiz olsun. Tam konumu burada.

Shibuya Sky

Tokyo’nun en etkileyici manzaralarından birini görmek istiyorsanız, Shibuya Sky kesinlikle rotanızda olmalı. Shibuya Scramble Crossing’in hemen üzerinde, 229 metre yüksekliğe konumlanmış bu gözlem terası, şehrin 360 derecelik panoramik manzarasını gözler önüne seriyor. Gün içinde Tokyo’nun sonsuz beton denizine bakarken, hava karardığında ışıl ışıl bir metropol manzarasına şahit oluyorsunuz. Eğer doğru zamanda giderseniz, açık havada Fuji Dağı’nı bile görebilirsiniz!

Shibuya Sky, sadece bir gözlem terası değil, aynı zamanda futuristik bir deneyim sunan bir mekan. Açık hava terasında cam bariyerler yerine, tamamen açık bir alan var. Yani Tokyo’nun gökdelenlerine hiçbir engel olmadan bakabiliyorsunuz. Gözlem katına çıkmadan önce Shibuya Sky Experience alanında interaktif ışık gösterileri ve dinlendirici müzikler eşliğinde farklı bir atmosfer de yaşayabilirsiniz. Eğer Tokyo’yu yukarıdan izlemek, biraz huzur bulmak ve etkileyici fotoğraflar çekmek istiyorsanız burayı listenize alın.

Özellikle gün batımı saatleri en popüler zaman dilimi olduğu için, biletinizi 2-3 hafta öncesinde almanızda fayda var. Çünkü herkes bu büyüleyici manzarayı en güzel ışıkta görmek istiyor. Bileti bu siteden (https://www.shibuya-scramble-square.com/sky/ticket/) satın alabilirsiniz. Konum burada.

Shinjuku Gyoen Park

Tokyo büyük bir metropol olmanın hakkını veriyor ama sadece gökdelenleri ile değil. Parkları ile de hem yerlilere hem de turistlere yeşil bir dünyanın kapısını da açıyor. Shinjuku Gyoen Park, Japonya’nın en güzel bahçelerinden biri olarak kabul ediliyor. İçerisinde Japon, İngiliz ve Fransız bahçeleri bulunan bu park, özellikle sakura (kiraz çiçeği) mevsiminde adeta bir cennete dönüşüyor. Sakurada buraya muhakkak uğrayın.

Shinjuku Gyoen, Japonya’nın Edo döneminden kalma tarihi parklarından biri. Bir zamanlar samuray lordlarına ait olan bu bahçe, daha sonra kraliyet ailesinin dinlenme alanı olarak kullanılmış. Şimdi ise halka açık ve Tokyo’nun en sevilen kaçış noktalarından biri.

Eğer Tokyo’nun hızlı temposundan kısa bir mola vermek istiyorsanız, Shinjuku Gyoen’e gelin. Özellikle sakura sezonunda ziyaret etmeyi planlıyorsanız, erken saatlerde gitmenizi öneririm. bir de bu park pazartesi günleri kapalı bilginiz olsun. Konum burada.

Tokyo Metropolü Hükûmeti Binası

Yukarıda ücretsiz Tokyo manzarası demiştim ya işte oraya geldik. Tokyo’nun futuristik siluetinin bir parçası olan Tokyo Metropolü Hükûmeti Binası, sadece şehrin yönetim merkezi olmanın ötesinde, ziyaretçilerine büyüleyici manzaralar sunan bir yapı. Bu devasa yapı, Tokyo’nun Shinjuku bölgesinde yer alıyor ve iki kule şeklinde inşa edilmiş. Binanın en dikkat çeken özelliği ise ücretsiz gözlem terasları. Buradan Tokyo’yu 360 derece panoramik bir açıyla görmek mümkün. Özellikle gece manzarası tam anlamıyla büyüleyici. Yanlış hatırlamıyorsam burası akşam saat 10’a kadar hizmet veriyor.

Burası aynı zamanda Tokyo Metropolü’nün yönetim organı olmasının yanı sıra, Japonya’nın en büyük kamu yapılarından biri. Yüksekliği 243 metreye kadar ulaşan bu binanın, sadece modern mimarisiyle değil, aynı zamanda zengin tarihiyle de önemi büyük. Binanın inşasına 1991 yılında başlanmış ve 1996 yılında tamamlanmış.

Tokyo’nun karmaşasından bir an olsun uzaklaşıp yükseklerden şehri izlemek istiyorsanız, Tokyo Metropolü Hükûmeti Binası sizin için mükemmel bir durak. Biz burayı çok sevdik. Giriş noktasını bulamazsanız muhakkak birilerine sorun. Yukarıda manzara noktasında hediyelik eşya satan bir kafe de var. Konum burada.

Omoide Yokocho

Tokyo’da mutlaka fotoğraf çektirmeniz gereken bir noktaya geldik. Omoide Yokocho, Tokyo’nun eskiden kalan geleneksel yemek kültürünü en iyi şekilde yansıtan yerlerden biri. “Memory Lane” olarak da bilinen bu sokak, küçük dükkanlar, barlar ve geleneksel restoranlarla dolup taşan bir yer. Burada izakaya tarzı mekanlarda, ızgara etler, sake, yaki-tori (şiş kebap) gibi lezzetleri tadabilirsiniz.

Özellikle akşam saatlerinde çok canlı burası. Akşam fotoğraf anlamında çok güzel oluyor. Lakin mekanlar konusunda biz buraya ısınamadık. Yolu dar o önemli değil ama kokular bizi açmadı. Her yerde ızgaralar ve etrafa yayılan kokular bizi biraz rahatsız etti. Dolayısıyla mekansal olarak burada bir şey yemeyi tercih etmedik. Lakin fotoğraf anlamında burayı kaçırmayın. Çok güzel fotoğraflar yakalayabiliyorsunuz. Konum burada.

Godzilla Head

Tokyo’nun Shinjuku bölgesine adım attığınızda, gözünüzün önüne dev bir Godzilla kafası çıkarsa şaşırmayın.😂 Godzilla Head, Tokyo’nun en eğlenceli ve dikkat çekici yapılarından biri olarak karşınıza çıkıyor. Hotel Gracery Shinjuku’nun çatı katında yer alan bu devasa canavar kafası, Godzilla hayranları için bulunulmaz nimet. 40 metre uzunluğundaki kafası, tam anlamıyla bir canavarın şehri gözlüyor gibi. Eğer Godzilla filmi hayranıysanız, burayı görmenizi tavsiye ederim. Godizlla Kafası’nın olduğu sokakta bir de ana kahramanı kedi olan 3 boyutlu bir reklam dönüyor. Burası da oldukça popüler. Her iki yer hemen hemen aynı sokakta yer alıyor. Godzilla Head’in konumu burada. Bahsettiğim 3d kedi ekranının da konumu burada. Her iki görseli de uzaktan izlemeniz yeterli olur.

Shinjuku Golden-Gai

Tokyo’nun en özel gece hayatı bölgelerinden biri olan Shinjuku Golden-Gai, daracık sokakları, rengarenk neon ışıkları ve samimi barlarıyla Tokyo gece hayatına akmak için tercih edilebilecek bir yer. Burada, Tokyo’nun eski mahalle havasını soluyabilir, tarihi barlarda bir şeyler içebilirsiniz. Golden-Gai, 1950’li yıllarda barlar ve pub’larla şekillenen bir alan olarak, günümüzde 100’den fazla küçük bara ev sahipliği yapıyor. Her biri kendi tarzında özgün olan bu barlar farklı bir dünya yaratıyor. Buradaki barlar genellikle 8-10 kişilik küçük alanlar ve her biri sahipleri tarafından özelleştirilmiş dekorasyonlara sahip. Açıkçası burası bize çok hitap etmedi. Bu sokakta bir tur atıp başka yere geçmiştik. Konum burada.

Genel olarak Tokyo gezilecek yerleri bu yerlerden oluşuyor. Yani listeme eklemeler yapabilirdim fakat çok uzatmak istemedim. Bölge bölge, nokta nokta anlattım. Umarım faydalı olmuştur. Eğer atladığım bir yer olduysa lütfen yorum kısmında bizimle paylaşın. Şimdi ise Tokyo’ya yakın konumda sayılabilecek Fuji Dağı’nı anlatalım. Buraya +1 gün şart onu belirtelim.

Fuji Dağı

Japonya’nın en ünlü doğa harikalarından biri olan Fuji Dağı, Tokyo’nun gürültüsünden bir adım uzaklaşıp doğayla iç içe olmak isteyenler için eşsiz bir destinasyon. 3,776 metreye kadar yükselen bu muazzam dağ, Japonya’nın simgesi olmasının yanı sıra, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Fuji Dağı, sadece dağcılar için bir meydan okuma değil, aynı zamanda doğa tutkunları ve fotoğrafçılar için de vazgeçilmez bir yer. Dağın eteklerinde yer alan göl manzaraları, görsel şölen sunan yürüyüş parkurları ve sakin atmosfer insana huzur katıyor.

Fuji Dağı Kutsal mı?

Fuji Dağı, Japonya’nın en tanınan simgelerinden biri olmasının yanı sıra, derin bir kültürel ve dini anlam taşıyor. Fuji Dağı’nın kutsallığı, Japonya’nın geleneksel Şintoizm ve Budizm inançlarıyla yakından ilişkili. Bu dinlerde dağ, Tanrıların evi olarak kabul edilir ve tarih boyunca Japon halkı, Fuji’yi bir kutsal dağ olarak görmüştür. Bu kutsallık, Fuji’nin zirvesine ibadet amacıyla tırmanan pek çok Japon’un bulunduğu bir gelenek haline gelmiş. Özellikle, Fuji Dağı’na tırmanmak, bir nevi manevi bir yolculuk olarak kabul ediliyor ve pek çok Japon, bu dağa tırmanmayı bir ömür boyu süren bir hedef olarak görüyor.

Fuji Dağı Aktif Mi?

Evet, Fuji Dağı, aktif bir volkan olarak kabul ediliyor. Son patlaması 1707’de gerçekleşmiş olan Fuji, Edo dönemi sırasında meydana gelen bu patlamadan bu yana uyku halinde kalmış. Fujisan olarak da bilinen bu dağ, Japonya’daki en yüksek aktif volkanik dağı. Ancak, günümüzde Fuji’nin çevresi doğal afetlerden korunmak için gelişmiş önlemlerle donatılmış ve dağın patlama olasılığı çok düşük olsa da, Japonya’daki diğer aktif volkanlar gibi yakından izlenilmekte.

Fuji Dağı turlarının bağlantıları aşağıda. Hemen rezervasyon yapıp Fuji Dağı’nı görebilirsiniz. Rezervasyonu önceden yapın ve sondan 1 gün önce Fuji Dağı’nı live kameralardan internetten muhakkak izleyin. Umarım hava koşulları sizin yanınızda olur.

• Tokyo’dan: Hızlı Trenle Dönüşlü Fuji Dağı ve Hakone Turu
• Tokyo’dan: Fuji Dağı En İyi 4 Mutlaka Ziyaret Edilmesi Gereken Gezi Günü Turu
  

Tokyo’da Ne Yapılır?

Tokyo çok büyük bir metropol. Burada yapılacak çok ama çok şey var. Bunların hepsini buraya yazsam sanırım 50 başlık açmam lazım. Fakat ben az ama öz olarak Tokyo’da ne yapmanız gerekiyor onları aşağıya tek tek yazacağım. Üstelik hepsinin de rezervasyon bağlantısını paylaşacağım. Biz Tokyo’da çay seronomisine, Tokyo Drift ve teamLabs turuna katıldık. Diğer aktiviteleri başka zamana sakladık. Sonuçta hepimizin kısıtlı zamanı var. Dolayısıyla nokta atışı aktiviteleri seçmek en makul olanı.

Tokyo’da Ne Yapılır?

• Profesyonel Şef ile Tsukiji Balık Pazarı Suşi Yapımı Dersi
• Sumo Gösterisi Deneyimi
• teamLab Planets Tokyo Dijital Sanat Müzesi Giriş Bileti
• Tokyo’dan: Hızlı Trenle Dönüşlü Fuji Dağı ve Hakone Turu
• Asakusa Kimono Giydirme ve Matcha Deneyimi
• Japon Çay Ustası ile Geleneksel Çay Seremonisi

Burada katıldığımız Tokyo Drift ile ilgili ayrı bir paragraf açalım. Tokyo Drift filminin etkisiyle biz de Tokyo’da böyle bir deneyim yaşamak istedik. Drift turları normal sokaklarda yasal olmadığı için belli alanlarda araçların toplanmasıyla oluyor. Ayrıca alacağınız Drift turunda şehrin önemli noktalarını turluyorsunuz. Eşim Üstün bunu çok istediği için biz de bu tura katıldık. Normalde turlar akşam 4 saat kadar sürüyor ama biz zaman probleminden dolayı 2 saatlik bir şey ayarladık.

Modifiyeli arabamız bizi ortaklaşa belirlediğimiz konumdan aldı. Shibuya Yaya Geçiti, Rainbow Köprüsü ve Tokyo Kulesi’ne arabamızla gittik. Herkesin gözü arabamızın üstündeydi. Tokyo sokaklarını bu tarz bir araba ile gezmek çok keyifli.

Normalde biz şöförlü araba ayarladık. Fakat kendiniz de modifiyeli arabaları kullanabilirsiniz. Sadece ehliyetinize ek olarak uluslararası sürücü belgenizin de olması lazım. Biz de 2.’si olmadığından sürücü ile yola çıktık. Eğer kafanıza bunu ben yapacağım diye koyduysanız uluslararası sürücü belgenizi Türkiye’de iken alın. Son olarak biz aracımızı akebono_tokyo_drive ‘dan kiraladık bilginiz olsun. Instagram üzerinden iletişime geçin, arabanızı seçin ve Tokyo sokaklarına akın. Gerçekten müthiş bir deneyim.

Sıkça Sorulan Sorular

Sonunda yazıma nokta koyacağım. Oldukça uzun bir yaz oldu. Gerçekten yoruldum. Tokyo için iyi bir gezi planı şart. Dolayısıyla bu planı iyi çıkartın. Tokyo’da ne yapılır ile Tokyo gezilecek yerleri iyi harmanlayın. Her şey önünüzde. Aklınıza bir şey takılırsa yorum kısmına yazın ya da Insta’dan takip etmek şartıyla sorunuzu sorun yardımcı olurum. İyi tatiller diliyorum. Hoşça kalın.😊